6 Şubat tarihi, Osmanlı pâdişâhlarından Sultan 4. Murad Hân’ın vefât etmiş olması sebebiyle ve İslâm Sanat eserleri arasında müstesnâ bir yere sahip olan Yeni Camii’nin ibâdete açılarak insanların hizmetine sunulduğu gün olması sebebiyle önem taşımaktadır. Site içeriğimizde daha evvel her iki konuyla ilgili yayımlanmış olan içeriğimize erişim sağlamak için tıklayınız…
Site içeriğimizde Sultan 4. Murad Hân’ın kısa bir hâl tercemesi daha evvel yayımlanmış bulunduğundan biz bu yazımızda günün de ehemmiyyetine binâen onun vefât hâdisesini ele almak istiyoruz.
Sultan 4. Murad Hân’ın Vefâtı
Sultan 4. Murad Hân, kendi saltanâtının ve İslâm Tarihinin en önemli hâdiselerinden biri olan Bağdat’ın fethinin gerçekleştiği seferden sonra fazla yaşamadı. Revân seferi esnasında zuhûr etmiş olan nikris illeti şiddetini daha da arttırdı ve ölümüne sebep oldu. Bağdat seferini de bu hastalıkla beraber götürmek zorunda kalmıştı.
Yüksek ateş ve el, ayak, başparmağı, diz ve dirsek gibi eklem bölgelerinde şişkinliğe sebep olan bu hastalık, ilerlemesi durumunda ölüme sebebiyet verebilmektedir. Sultan 4. Murad Hân’dan evvel Kânûnî Sultan Süleyman Hân da bu hastalık sebebiyle vefât etmiştir. Bu sebeple mezkûr hastalığın Osmanlı hânedânının ırsî bir hastalığı olabileceği de söylenmiştir.
Hastalığın sebepleri arasında ciddi seviyedeki üzüntüler de zikredilmektedir. Buna bağlı olarak hayatı ve saltanâtı esnasında yaşadığı birtakım hâdiselerin bu hastalıkta etkili olduğu düşünülmektedir.
Sultan 4. Murad Hân’ın hastalığı ilerlediğinde tabipler, perhize başlamasını elzem gördüler. Vefâtından önceki Ramazân-ı Şerîf ayında hastalığı kendisine epey ağırlık vermeye başladı ve fenalaştı. Öyle ki hayatından dahî endişe edildi.
Sultan 4. Murad Hân’ın müşâhede altında tutulduğu birkaç günden sonra durumunda düzelme oldu. Devlet büyüklerinin de dâvetli bulunduğu el öpme merâsimi gerçekleştirilecek kadar düzelmişti. Merâsimden sonra Sinan Paşa Köşkü’ne intikâl ederek burada sahnelenen askerî gösterileri de seyretti. Sağlığında görülen büyük orandaki düzelme üzerine akşam da bir merâsim tertip edilmesi kararlaştırıldı. Kurulan meclisten sonra iyileşmesi ümid edilen Sultan 4. Murad Hân’ın durumu, daha da kötüye gitmeye başladı.
Tarihçiler Sultan 4. Murad Hân’ın son günlerinin, saltanâtının son yedi senesi gibi, yorucu ve yoğun bir şekilde geçtiği tespitîni aktarırlar ittifakla. Humma ile vefât hastalığı daha da ağır bir hâle geldi. Saray İmâmı Yûsuf Efendi her dâim yakınındaydı. Zaman zaman Sultan 4. Murad Hân’ın yanına girip çıkardı.
Hastalığının on beşinci gününde güneş battıktan sonra artık son anlarına gelmişti. Takvimler 8 Şubat 1460 tarihini gösterirken yanında Yâsîn Sûresi kıraatiyle meşgul olunduğu esnada vefât etti. Cenâze namazını Sultanahmet Camiinde dönemin Şeyhülislâm’ı Yahya Efendi kıldırdı. Geride hizmetleri, şânı ve eserleri kalan Sultan 4. Murad Hân, cenâze namazını müteâkip Sultan I. Ahmed’in adıyla anılan türbeye defnedildi.
17 senesi saltanâtıyla geçen 28 yıllık ömründe ‘pâdişâh’ kelimesinin kendisinde mânâ bulduğu tarihçiler tarafından ifâde edilmiş olan Sultan 4. Murad Hân’ı İslâm’a üstün hizmetlerinden ötürü hayır ve minnetle yâd ediyor, bu büyük şahsiyyete Mevlâ Te‘âlâ’dan rahmet diliyoruz.