Allah Te‘âlâ, insanı en güzel bir surette yaratmış ve saymakla bitiremeyeceğimiz nihayetsiz nimetler vermiştir. Allah Te‘âlâ insanoğlundan, ihsan etmiş olduğu bu sayısız nimetlerini kendi rızasına uygun biçimde sarf etmesini talep etmiştir. En güzel kıvamda şekillendirilmiş olan insan bu nimetler karşısında Yüce Yaratıcısına teşekkür etmeli ve bu nimetleri O’nun (Celle Celâluhû) rızâsına uygun bir şekilde sarf etmelidir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de Allah (Celle Celâluhû) vermiş olduğu nimetleri şöyle beyan buyurmaktadır: “Allah, sizi analarınızın karnından, siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.”[1] Lütfedilen nimetlere karşılık şükretmenin lüzumunu da şöyle beyan etmektedir: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız, O’na şükredin.”[2]
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yeme içme ve benzeri konuların adabını bizlere öğrettikleri gibi yemeğe besmele ile başlayıp ve sonrasında dua ile bitirme nezaketini de bizzat uygulayarak öğretmişler ve bu hususta tavsiyede bulunmuşlardır: “Besmele ile başlanmayan her iş bereketsiz ve güdüktür.”[3]
Yemeğe besmele sünneti ile başlamak, “Bismillah” demektir. Besmele yemeğe başlanmadan evvel söylenmelidir. Unutulacak olursa yemeğin neresinde hatırlanır ise o esnada “Bismillahi evvelehû ve ahiruhû” denir. Nitekim Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz yemek yerken besmele çeksin! Şayet yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutursa, hatırladığı anda ‘başında ve sonunda bismillah’ desin!”[4]
Hazreti Câbir (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuşlardı: “Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele çeker ise, şeytan adamlarına, ‘Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz’ der. Eğer o kimse eve girerken besmele çekmez ise, şeytan adamlarına, ‘Geceyi geçirecek bir yer buldunuz’ der. O şahıs yemek yerken besmele çekmez ise, şeytan kendi adamlarına, ‘Hem barınacak yer, hem de yiyecek yemek buldunuz’ der.”[5]
Besmele-i şerîfin zikredilmesi bir ibadettir. Zira besmele yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in bir âyetidir. Telaffuz edilmesi ve yazılması bir ibadet ve bereket vesilesidir. Besmele-i Şerîf hayır ve bereketin anahtarıdır. Besmelesiz başlanan bir işin her ne olursa olsun bereketi eksiktir.
Besmele-i şerîf ile başlamak Aziz Kitabımız Kur’ân’ı Kerîm’in ve Zât-ı Risâlet Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in menhecidir. Mukaddes Kitabımız Kur’ân önce besmele ile başlıyor. Sevgili Peygamberimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) mubah olan her şeye besmele ile başlardı. Bu sebeple Besmele-i Şerîf, Kur’ân’ın ve Peygamber’in yoludur.
Besmele-i şerîf, İslâm medeniyetinin şiarıdır. Zira İslâm medeniyetinin temelini inşa eden Sevgili Peygamberimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) her işinde besmele ile başlamış ve bunu şiar edinmiştir.
Ebû Eyyûb el-Ensari (Radıyallâhu Anh) Hazretleri anlatıyor: “Bir gün Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in yanında idik. Bu sırada bir sofra hazırlandı ve beraberce yemek yedik. Ben başlangıcında çok bereketli, bitiminde ise bir o kadar bereketsiz yemek görmedim. (Bu duruma hayret ederek) ‘Yâ Rasûlellâh bu nasıl bir haldir?’ diye sorduk. Risâletpenâh Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Biz yemeğe başlarken Bismillahirrahmanirrahim diyerek, Allah’ın ismini anarak başladık. (Bundan dolayı Allah’ımız yemeğimizi bereketli kıldı.) Sonrasında ise birisi gelip sofraya oturdu ve Allah’ın ismini zikretmeden yemeğe başladı. Bu sebeple şeytanda onunla beraber yedi. (Dolayısıyla yemeğin bereketi azaldı.) buyurdular.”[6]
Hazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) Annemiz anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Sizden birisi besmele çekmeyi unutmuş olduğu halde yemek yemeye başlamış ise hatırına geldiğinde; Bismillahi evvelehu ve ahirahu (Başlangıcında da bitiminde de Allah’ın ismi ile) desin’ buyurdular.”[7]
Ömer ibnü Seleme (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in evine gitmiş idim. Kendileri yemekte idiler. Beni görünce: ‘Yavrucuğum, yemeğe buyur; besmele ile başla, sağ elinle ve daima kendi önünden ye’ buyurdular.”[8]
Hazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) annemiz anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir gün ashabından altı arkadaşı ile beraber yemek yiyorlardı. Bu sırada bir bedevi gelip iki lokma alarak yemeği bitirdi. Bu durum üzerine Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz: ‘Bedevi şayet besmele ile başlasa idi, bu yemek elbette bize yeterdi’ buyurdular.”[9]
Dipnotlar
[1] Nahl Sûresi:78
[2] Bakara Sûresi: 172
[3] Süyûtî, Câmi‘u’s-Sağîr, No:6284
[4] Ebû Dâvûd, Et`ime:15
[5] Müslim, Eşribe:103
[6] Tirmizî, Şemâil, 28.bab, No:190
[7] Tirmizî, Şemâil, 28.bab, No:191
[8] Tirmizî, Şemâil, 28.bab, No:192
[9] Tirmizî, Şemâil, 28.bab, No:195