Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yemeğini yedikten sonra Elhamdülillah diyerek duâ ederlerdi. Bu duâlar bizlere şöyle nakledilmiştir: “Bize yediren, içiren, Müslüman olmayı nasib eden Allah’a hamdolsun!”[1] “Allah’ım! Bize bu yediğimiz yemek sebebiyle bereket ver, hakkımızda bu yemeği mübarek kıl! Bize bu yemekten daha hayırlı olanını yedir!”[2]
Enes ibnü Mâlik (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Yemeğini yedikten sonra şu şekilde duâ eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır, “Sarf edilen güç ve kuvvet bana ait olmadığı halde bu nimeti bana yediren, bana rızık olarak takdir buyuran Allah’a hamd olsun!”[3]
Duânın en faziletlisi kısaca yapılanıdır. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yemeklerini yedikten sonra kısaca “Elhamdülillah” diyerek duâ ederlerdi. Zira bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmaktadır: “Zikrin en faziletlisi ‘Lailahe illallah’, duânın efdali de ‘Elhamdülillah’ demektir.”[4]
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bazı durumlarda kısa bazı zamanlarda ise uzun duâlar yapmışlardır. Bu durum üzerine yemekten sonra uzun ya da kısa duâlarda bulunmak mubahtır, bir beis yoktur. Duânın tek bir kalıbı ve sıgası yoktur, dileyen Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i taklid ederek onun söylediği gibi duâ eder, isteyen de gönlünden geldiği gibi duâ eder.
Ebû Sa‘îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yemeğini yiyip sofradan kalkacağı sırada: ‘Bizi yedirip içiren müslümanlar zümresinden kılan Allah’a hamd olsun’ diye duâ ederdi.”[5]
Ebû Ümâme (Radıyallâhu Anh) rivayet ediyor: “Fahri Kâinat Efendimiz, önlerinden sofra kaldırılacağı vakit: ‘Yâ Rabbi, Sana; nihayetsiz, gösterişten uzak, ardı arkası bitmeyen bir hamd ile hamd ederim, tarafından kabul edilmemiş bir hamd ile değil! Sen bizim Rabbimizsin!’ buyururdu.” [6]
Enes ibnü Mâlik (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: “Hazreti Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Yemek yiyip su içtikten sonra, bu nimetlere Elhamdülillah diyerek hamd eden kulundan Allah (Celle Celâluhû) hiç şüphesiz ki hoşnut (razı) olur’ buyurdular.”[7]
Dipnotlar
[1] Ebû Dâvûd, No:475
[2] Tirmizî, Deavat:55
[3] Tirmizî, Deavat:56
[4] Süyûtî, Câmi‘u’s- Sağîr, c.1, s. 49.
[5] Tirmizî, Şemâil, 28.bab, No:193
[6] Tirmizî, Şemâil, 28.bab, No:194
[7] Tirmizî, Şemâil, 28.bab, No:196