İçinde bulunduğumuz milâdî senenin sonuna yaklaştığımız şu günlerde, Hristiyan âleminde iştiyakla tertip edilen birtakım merasimlere, öne sürdükleri birtakım gerekçelerle, bazı kardeşlerimizin de iştirak amacıyla hazırlık yaptıklarına şahit oluyoruz. Bu kutlamalara meyleden kardeşlerimize, konunun mahiyet ve ehemmiyetinin farkında olmadıkları hüsn-i zannıyla bazı hatırlatmalarda bulunmayı elzem görüyoruz.
Metni dağıtmak amacıyla indirmek isteyen kardeşlerimiz broşüre buradan ulaşabilirler.
Müslüman!..
Önünde, seninle alakası olmayan bir bayram var: Hıristiyanların dinî bayramı “yılbaşı”…
Kişiliğini ve dinîni, daha açığı; bütün mukaddeslerini ve değerlerini bir yana iterek, bir Müslüman olmana rağmen, “yılbaşını” sende mi kutlayacaksın?! Kendini Hıristiyanlara benzetecek, hindi kesecek, çam devirecek, yılbaşı tebrikleri, yeni yıl kutlamaları ve sâir senin dininde bulunmayan ve onunla bağdaşmayan, insanlıkla da hiçbir alakası olmayan saçmalıklara sen de mi bulaşacaksın? Buna ‘’dinim ne der” diye hiç mi düşünmeyeceksin?!.. İsrâil Devleti, yani Yehûdîler, seneler oldu, “Hıristiyanların yılbaşını” kutlamayı kendi halkına yasakladı. Bundan ders almayacak mısın?
Müslüman!..
Bir yanda yılbaşını kutlarken, diğer yanda da beş vakit namazında günde en az kırk kere Fâtiha sûresinde “Rabbim! beni, kendilerine gazab edilen(Yehûdî)lerin ve de sapan(Hıristiyan)lar’ın yoluna iletme”[1] derken, Rabbinden ne istediğinin farkında değilsindir herhalde?..
Bir yanda, “Yehûdîlerin ‘gazab edilenler’ Hıristiyanların da ‘sapanlar’ olduğunu ve onların yolundan gitmek istemediğini” haykırır, bu hususta Rabbinden yardım ister, öte yanda da, koşa koşa onların yoluna giderken, bu yaptığın ne kadar tutarlı bir davranış olur?..
“Yılbaşı kutlamaları”, Hıristiyanların yolu değil de nedir?!
Konuyla İlgili Birtakım Hadîsler:
Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyorlar: “Bizden başkasına kendini benzeten, bizden değildir; kendinizi Yehûdîlere ve Hıristiyanlara benzetmeyiniz.”[2] “Kim kendini bir kavme benzetirse o, onlardandır.”[3] “Kim bir kavmin (topluluğun) karartısını (kalabalığını) çoğaltırsa, o, onlardandır.”[4]
Bu benzetmek fiillerde sözlerde, kıyâfetlerde, bayramlarda, âdetlerde, ibâdetlerde olur.[5]
Fetvâ Kitâblarında Yer Alan Fetvalardan Bir Kısmı:
“El-Hulâsa” isimli fetvâ kitâbında şöyle denilmektedir: Bir kimse “Nevrûz”[6] gününde bir Mecûsî’ye yumurta hediye etse kâfir olur; çünkü Mecûsî’ye küfründe ve hatalarında yardımcı olmuştur.
“Mecmau’n-Nevâzil” isimli fetvâ kitâbında şöyle yazılmıştır: Mecûsîler, Nevrûz gününde toplansa ve bir Müslüman, onlar için, “güzel bir adet koydular,” dese, kâfir olur; çünkü bu sözü ile küfrü kabûl etmiş olmanın ifadesidir.
“Fetâvâ-i Suğrâ” isimli fetvâ kitâbında şöyle denilmektedir: Bir kimse, daha önce satın almadığı halde, özellikle “Nevrûz” gününe saygı için bir şeyler satın alırsa kâfir olur; çünkü bu hareketi ile kâfirlerin bayramına saygı göstermiş olur. Ancak, ihtiyaç sebebiyle satın alırsa o zaman bir şey lâzım gelmez. Bir kimse, bir insana “Nevrûz” gününde bir hediye etse ve bununla “Nevrûz” gününe saygı göstermeyi kastetse kâfir olur. Bir öğretmen birinden “Nevruzluk hediyesi” istese, istenen kişi, verse de vermese de “öğretmenin kâfir olması”ndan korkulur.
“Tetimme” isimli fetvâ kitâbında şöyle yazılıdır: Ebû Hafs el-Kebîr’den şöyle rivâyet edilmiştir: Bir kimse elli sene Allah Te‘âlâ’ya ibadet etse, sonra Nevrûz günü gelse ve bu güne saygı için müşriklere bir şey hediye etse Allah Te‘âlâ’ya küfretmiş ve elli senelik ibadetini yok etmiş olur.
Bir kimse Nevrûz günü kâfirlerin toplandığı yere giderse kâfir olur; çünkü bu, küfrünü i’lân etmektir.[7]
Yukarıdaki fetvâlar, Mecûsî bayramı olan “Nevrûz” münâsebetiyle verilmiştir. Kâfirlere âit bayramların tamâmının hükmü aynıdır. Bu, akıl ve ilim sahibi müminler için apaçık bir husustur. Dolayısıyla, bu fetvâlar, Hıristiyân kâfirlerin dini bayramı olan “yılbaşı/noel” için de elbette geçerlidir.
Hüseyin Avni Hoca Efendi
Dipnotlar
[1] Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) bu âyeti tefsîr sadedinde şöyle buyurdular: “Kendilerine ğazab edilenler Yehûdîler, Sapanlar da Hıristiyanlardır”… Ahmed İbnu Hanbel (4/378-379), Tirmizî (2954), İbnu Hibbân (7206) v.d.
[2] Tirmizi(2695) v.d.
[3] Ahmed İbnu Hanbel (2/50), İbnu Ebî Şeybe (19747,33687), Abd İbnu Humeyd (848),Ebû Dâvûd (4027), Tahâvî, Şerhu’l-Müşkil (231), Beyhakî, Şuabu’l-Îmân (1154,1199),Taberâni,Müsnedü’ş-Şâmiyyîn (216)], İbnu Ebî Şeybe, el-Musannef dipnotu: M. Avvâme tahkîkı (10/286,287)
[4] Ebû Ya’lâ (el-Metâlibu’l-Âliyye:2/42, H:1605 )
[5] İbnu Kesîr, Bakara Sûresi 104. âyetinin tefsîri.
[6] Nevroz: Îran ve orta Asya Mecûsîleri’nin en büyük bayramlarından biri.
[7] Fıkh-ı Ekber Şerhi Tercümesi / Aliyyü’l-Kâri (470-471)