Lügatte; “haram kılınan, yasaklanan, mukaddes olan, saygı duyulan” anlamlarına gelen “Muharrem” kelimesiyle tesmiye edilmiş olan “Muharrem ayı”, Peygamber Efendimiz (Sallâlllâhu Aleyhi ve Sellem)in bi’setinden önce de ta‘zîme lâyık görülüp savaşma ve kan dökmenin haram kabul edildiği dört aydan biridir.
Rasûl-i Ekrem Efendimiz (Sallâlllâhu Aleyhi ve Sellem), Muharrem ayının ehemmiyet ve fazîletini ashâbına anlatmış, Ramazân-ı şerîf ayı orucundan sonra, en fazîletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu beyân etmiştir. Muharrem ayında oruç tutmanın fazîleti için tıklayınız.
Lütûf ve İhsân Mevsimi
Kıymeti hâiz ve hürmeti mûcib bir ay olması hasebiyle, tamamı ihyâya lâyık bu mübârek ayın onuncu günü olan ve tarihte pek çok hâdisenin vuku bulduğu, birçok peygambere ve ümmetlerine lütûf ve ihsânda bulunulduğu haber verilen Âşûrâ günü, ayrı bir önem taşır. Bu günün orucu, geçmiş ümmetlerden asr-ı saâdete ve o mukaddes asırdan da yüzyıllar boyunca günümüze dek taşınan mukaddes bir miras olma özelliğine sahiptir. Âşûrâ orucunun sadece 10. gün olmak üzere tek gün tutulması mekrûh görülmüş, öncesi veya sonrasıyla birlikte tutulması uygun bulunmuştur. Konuya ilişkin hükümlere ve bu günde kılınması tavsiye edilen namaza dair detaylı mâlûmât için tıklayınız.
Hicrî Takvim Başlangıcı
Muharrem ayı, Hazreti Ömer’in hilâfeti devrinde, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in hicreti esasıyla bir takvim kullanımında karar kılındığında takvim başlangıcı kabul edilmiş ve böylece ayrı bir hususiyet kazanmıştır.
Bu yönüyle Muharrem ayı, hicreti hatırlatır. Hicretten günümüze yansıyan mânâların tefekkürü için bir vesîle kabul edilir. Hazreti Hüseyin ve beraberinde bulunan ehl-i beyt mensuplarının Kerbelâ mevkiinde şehâdetinin de hatırlandığı bu ayda, hüzün yüklü bulutlar kaplar gönül semâmızı. Hevâ ve heves, neşe ve sevinç gibi, hüznün de şer‘î esas ve hudutlar çerçevesinde yaşanması gerektiği düsturu hislerimizi tanzîm eder.
Nice Hayırlara Vesîle Olmasını Dileriz
Eslâfımızın ibâdet ve tâat üzere ihyâ ile geçirdiğini bildiğimiz bu mübârek ayı hangi çerçevede geçirmek gerektiğine dair geniş mâlûmâta “Muharrem ayı” arşivimizden ulaşabilirsiniz.
Vâsıl olduğumuz sene başında, ehemmiyet ve fazîletinden bahisle idrâk etmeye çalıştığımız hicrî 1441. senenin, İslâm âlemi ve vatanımız için hayırlara vesîle olmasını diler, bizleri affedilenler ve yüce dînine hakkıyla hizmet edenler zümresine ilhâk buyurmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederiz.