17 Ağustos 1999 depreminin acıları, üzerinden geçen senelere rağmen hâlâ taze. Deprem sonucunda vefât eden kardeşlerimize rahmet diliyor ve bizleri afet ve musibetlerden muhâfaza buyurmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyoruz.
Allah Te‘âlâ, yarattığı her şeyi belli bir ölçü ve düzen doğrultusunda yaratmıştır. Buna göre, yeryüzü sürekli hareket hâlindedir. Bu hareketler zaman zaman sarsıntılara sebep olur ki, bu sarsıntılara zelzele veya deprem denilir.
Muhakkak ki her iş ve her oluş, Allah Te‘âlâ’nın iradesine bağlı ve ilmine mütealliktir. Dolayısıyla bu gibi afetlerin sebepleri üzerine her ne kadar birtakım açıklamalar yapılabilse de, özetle aktarmaya çalışmış olduğumuz yaratılış hakikati, konunun özünü teşkil etmektedir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde geçen kıssalarda; afet olarak ifade ettiğimiz ve bilimsel açıdan îzâha çalıştığımız birtakım hâdiselerin melekût âlemiyle direkt bir münasebeti bulunduğu ve kullar için birer mânevî ikaz niteliği taşıdığı açıkça beyân edilmektedir. Deprem, sel, heyelan, yangın gibi afetlerin sebepleri üzerinde durmak ve tedbir almanın lüzûmu üzerinde yoğunlaşmakla beraber, değerlendirmelerimizin temeline Allah Te‘âlâ’nın kudret ve azametininin dahlini yerleştirmek mecburiyetindeyiz.
Kayıplar ve Yıkımlar
Merkezi Gölcük olup çevre illerde ve bölgelerde de hissedilen, Marmara bölgesinin tamamını etkileyen ve neticeleri açısından son asırlarda yaşanmış en büyük afetlerden biri olan 17 Ağustos 1999 depreminin acısı, üzerinden geçen 20 seneye rağmen hâlâ taze!
Gece saat 03.02’de meydana gelen deprem sonucunda, resmî raporlara göre; 17 bin 480 kişi vefât etti, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı, 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyeri hasar gördü ve yaklaşık 600 bin kişi de evsiz kaldı.
Depremi, yoğun hasar oluşan il ve ilçelerimizde bizzat yaşayan kardeşlerimizle beraber bütün milletimiz derinden hissetti. Zira millet olmak demek; coğrafya ve mekân gözetmeksizin yekvücut olmak, zor zamanlarda acı ve ıstırabı paylaşmak ve yaraları hep birlikte sarmak demektir.
Hatimler ve Duâlar Deprem Şehidleri İçin
Deprem sonucunda vefât eden kardeşlerimiz hiçbir zaman unutulmadı. Yapılan her duâya ortak edildiler. Her sene 17 Ağustos günü yurt genelinde; Kur’ân-ı Kerîm tilâvetleri, duâlar ve yâd merasimleriyle her dâim hatırlandılar. Maddî hasarlar ise devletimizin öncülüğünde, milletimizin birlik ve beraberliği vesilesiyle kısa sürede giderildi. Bu dayanışma aynı zamanda bütün dünyaya örnek oldu.
Devletimiz; başta AFAD olmak üzere, afetlerle ilgili gerek öncesine yönelik plânlama ve tedbirler, gerekse afet esnasında dikkat edilmesi lâzım gelen hususlar, gerekse de afet sonrası yapılacaklar konusunda önemli çalışmalar yürütüyor. İlgili birimler her an teyakkuz hâlinde. Bu konuda bizlere de, onlara yardımcı olmak gibi önemli vazifeler ve Âlemlerin Rabbi’ne sığınma, tevekkül ve duâ düşüyor. Deprem sonucunda vefât etmiş olan kardeşlerimize rahmet diliyor, bizleri ve bütün insanlığı afet ve musibetlerden muhâfaza buyurmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyoruz.