Ramazân Bayramının her bir gecesi ve gündüzü birçok fazileti barındırmaktadır. Müslümanlar gecesini kıyam ile gündüzünü sıyam ile geçirip bayrama ulaşmanın coşkusu ile Arefe gecesinin de feyzinden istifade etmesi gerekiyor. Bayram gecesinin ihyâsı konusunda özenli davranıp, mübarek Ramazân-ı Şerîfe veda ettiğimiz bu son gecede, bizden razı olması için de duâ etmeli ve bu vesileyle gecenin ihyâsı için yoğun çaba sarf etmeliyiz.
Gecenin İhyası
Ramazân-ı Şerîf ayının tamamının bilhassa son gününün de aynı özveri ve aynı gayretle geçirilmesi gerekmektedir. Kur’ân-ı Kerim’in indirildiği ay olan ramazân ayını uğurladığımız arefe gecesinde bol bol Kur’ân-ı Kerim okumalıyız. Arefe Gecesi’ni idrâk eden mü’minlerin hâcetine göre, gönlündeki niyet ve arzuyu yansıtabileceği lafızlarla duâ etmesi şüphesiz daha tesirlidir. Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in Hazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemize öğrettiği duâ da kadir gecesine mahsus olmakla beraber, Arefe gecesinde de yapılması muayyen duâlardan biridir:
“اَللَّهُمَّ اِنَّكَ عَفُـــوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى” “Allah’ım, şüphesiz sen affedicisin, ikrâm sahibisin, affetmeyi seversin, beni affet.”[1]
Mübarek Ramazân-ı Şerîf’in üçüncü on günlük diliminin cehennemden kurtuluş günleri olduğu haber verilen, Ramazân-ı Şerîf’in bayram gecesinde yapılması faziletli olan amellerin başında Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in biz ümmetine tavsiyesi çocukları sevindirmektir. Bayram gecesinde yıkanmak, misvak kullanmak, gülyağı ve benzeri hoş koku sürünmek, giyilmesi mubah olan elbiselerden en güzel ve temizini giymek, Yüce Allâh’ın nimetlerine şükür için neşe ve sevinç göstermek, karşılaşılan mü’min kardeşlere karşı güler yüz göstermek, elden geldiği kadar fazla sadaka vermek, bayram gecelerini ibadetle geçirmek müstahab ve güzel bulunmuştur. Çünkü Ramazân-ı şerifte yapılan tüm ibadetleri (zikir, hamd, savm, salât-ü selâm, mâli ibadetler) melekler Mevla Teâlâ’ya arz edip mağfiret talep ederler.
Bayram Gecesi Zikri
Bu mübarek bayram gecesinde bizlere Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in tavsiyesi olan zikirleri de okumamız gerekmektedir. Bunlardan birine örnek olarak Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: “Kim bayram günü üç yüz kere (سُبْحَانَ اللّٰهِ وَبِحَمْدِهِ) (sübhânellâhi ve bihamdihî) der ve sevabını ölmüş Müslümanlara bağıslarsa, her Müslüman ölünün kabrine bin nûr girer, ölünce Allah onun mezarına da bin nûr gönderir.”[2]
Şevval Orucu Hatırlatması
Bununla beraber Ramazân-ı Şerif Bayramının ilk gününden sonra yine Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in bize tavsiyesi olan
“مَنْ صَامَ سِتَّةَ أَيَّامٍ بَعْدَ الْفِطْرِ كَانَ تَمَامَ السَّنَةِ: مَنْ جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا”
“Kim, Ramazan (orucunu tutar ve) bayramdan sonra altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, senenin tamamının orucu olmuş olur. Her kim hayırlı bir iş ile gelirse (bir iyilik işlerse) kendisine onun (yapmış olduğu iyiliğin) on misli sevap verilir.” (3)[3]
Bilindiği üzere kıyâmet günü farz ibâdetlerde meydana gelmiş kusur ve noksanlıklar, nâfile ibâdetlerle telâfi edilecektir. Demek ki, bir aylık Ramazan orucundan sonra Şevvâl’de de altı gün oruç tutarak orucunu otuz altıya çıkaran kimse, bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi sevap almaktadır. Bu orucun arka arkaya olması şart değildir. Şevvâl ayı içinde olması yeterlidir.
Fıtır (Ramazan) bayramınız mübârek olsun!
Mevla Teâlâ öncelikle depremde vefat eden tüm kardeşlerimize rahmeti ile muamele eylesin! İslâm topraklarını her türlü afet ve musibetlerden muhafaza etsin. Bizlere birlik ve dirlik versin. Zahirde büyük bir musibet gibi gözüken her durumu, ümmet-i Muhammed’in kenetlenmesine vesile kılsın!
Dipnotlar
[1] Tirmizî, Daavât, 84; İbn Mâce, Duâ, 5.
[2] Nüzhetü’l-Mecâlis.
[3] İbni Mâce, Sıyâm, 33.