Bir tilki, bir yolun kenarında sağa sola bakıp duruyordu. Uzaktan bir karaltı gördü. Biraz daha yaklaşınca gördü ki o, yırtıcı bir kurt ile kocaman bir köpekmiş. İkisi sadık dost ve samimi arkadaş gibi birbirinden endişelenmeden yürüyüp geliyorlardı. Tilki onlara koşup gereken saygıyı gösterdi ve selamdan sonra:
— Allah’a şükür! Eski kin ve düşmanlık, yeni samimiyet ve dostluğa dönüşmüş. Acaba bu durumun sebebi nedir? Çok merak ediyorum, dedi. Köpek şöyle cevap verdi:
— Bizim birliğimizin sebebi çobana karşı düşmanlığımızdır. Kurt ile çobanın düşmanlığını izah etmeye gerek yoktur. Benim ise onunla düşman olmamın sebebi şudur: Dün bu kurt bizim sürümüze saldırıp bir koyunu götürdü. Ben de görevim gereği koyunu kurtarmak için onun peşinden koştum ama yakalayamadım. Geri döndüğümde çoban sopasıyla beni haksız yere iyice dövüp incitti. Ben de onunla dostluğumu kesip eski düşmanıyla arkadaş oldum.
Şiir:
بَه دُشْمَنْ دُوسْتْ شَوْ زآنْ سَانْ كِه هَرْگِزْ
بَه تِيغِ دُشْمَنِي نَخْرَاشَدَتْ پُوسْتْ
مَكُنْ بَا دُوسْتْ چَنْدَانْ دُشْمَنِي سَاز
كِه بَرْ رَغْمِ تُو بَا دُشْمَنْ شَوَدْ دُوسْتْ
Düşman ile dost ol (iyi geçin) ki,
Nefret kılıcıyla derini soymasın,
Dosta karşı da düşmanlık etme ki,
Sana karşı düşmanınla dost olmasın.
(Molla Abdurrahman Câmî, Bahâristân)
Gerçek dostluğun elde edilmesi çok zor olduğu gibi, elde tutulması da o kadar güç bir iştir. Dostluk, sadakat ve anlayış ister. Dost dostundan hata ve kusurlarının anlayış ile karşılamasını, bağışlamasını ve ıslahı için yardımcı olmasını bekler. Zaten bu gibi durumlarda yardımcı olmasa, diğerlerinden ne farkı kalır ki?
Kötülüğü İyilikle Savmak
Hakka riayet etmek, dinimizin, üzerinde önemle durduğu konulardandır. İnsanların arasının bozulmasına sebep olan durumların başında da hak gaspı gelir. Oysaki hem insanların hakkına saygılı olmak hem de bilhassa insanların tahammül sınırlarının son derece zorlandığı günümüzde fevrî hareketleri sabırla ve iyilikle karşılamak gerekir. Bu yapıldığında, bir anlık dolduruşla hiddete kapılan kimse sakinleşecek ve hatasını anlayıp özür dileyecektir.
Düşmanı Dosta Dönüştürmek
Kıssada, dostun düşmana dönüşmesi bahis mevzuu yapılmıştır. Bir de bunun karşılığı vardır ki, düşman dosta dönüşür. Mevlâ Te‘âlâ bu konuda bize şu ölçüyü beyan etmiştir:
“Ne güzel bir haslet, ne de kötü bir muamele (neticeleri bakımından olsun, hak ettikleri karşılık yönünden olsun) eşit olmaz! Sen (bazı düşmanlarından gördüğün kötü muameleyi, görmezden gelmek gibi güzel bir karşılıkla değil de, kötülük edene iyilik etmek gibi) o kendisi en güzel olan muameleyle savuştur; işte o zaman (bir de bakarsın ki) seninle kendisi arasında büyük bir düşmanlık bulunan kişi; gerçekten de sanki o şefkatli bir dost (olmuş)tur.“ (Fussilet Sûresi:34)
Bu hasletin, seçkin insanların hasleti olduğu da âyet-i kerîmede şöyle ifade buyrulmuş ve bizlere böylece nasihat edilmiştir:
“Ama bu (şerefli haslet), o sabret(meyi âdet edinmiş olduğu için intikam hırsını terk et)miş olan kimselerden başkasına verilmez. (Hayırlı hasletler den ve karşılığındaki cennet mükâfatlarından) pek büyük bir nasip sahibi olandan başkası da buna kavuşturulmaz.” (Fussilet Sûresi:35)