Bir gece Rasûlü (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i Mescid-i Harâm’dan alıp mûcizevî bir şekilde Mescid-i Aksâ’ya götüren ve oradan göklere yükseltip yedi kat semâda kendisine birçok sırrını açan Rabbimize sonsuz kere hamd-ü senâlar olsun.
Mi‘râcdan bizlere beş vakit namazı ve daha birçok muazzez hediyeleri getiren Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e salât-ü selâm olsun.
Haram aylardan olan ve pek çok fazîleti muhtevî Receb-i Şerîf ayının fazîlet ve bereketiyle mesrûr olduk. “Allâh’ım! Receb-i Şerîf ve Şa‘bân-ı Şerîf ayını bizim için mübârek eyle ve bizi Ramazân-ı Şerîf’e ulaştır.” nebevî duâsıyla ulaştığımız ve son günlerinde bulunduğumuz mübârek Receb-i Şerîf ayının 27. Gecesi olan Mi‘râc gecesini idrâk etmenin heyecan ve sevinci içerisindeyiz.
Mübârek Mi‘râc gecesi, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in, peygamberler arasında müstesna bir yeri olduğu hakikatinin özel bir tecellîsidir. Dolayısıyla bu gece, onun bereketiyle ve ona olan muhabbetle dolma ve onun sünnetine olan ihtiyacımızı, derin bir muhasebeyle yeniden kavrama gecesidir.
Bu gece, afv-ü mağfiret, Mevlâ Te‘âlâ’nın rahmetiyle yoğrulma ve O’nun yoluna büyük bir samimiyetle dönüş, geçmişte düştüğümüz günahlardan arınma ve yaşamış olduğumuz pişmanlıklara bir daha düşmeme yönünde bir tashîh-i niyet gecesidir.
Bütün bu duygu ve düşüncelerle, mübârek Mi‘râc gecenizi tebrik eder, bu mübârek gecenin, âlem-i İslâm’ın karşı karşıya bulunduğu bütün olumsuz durumlardan salâhına ve Ümmet-i Muhammed’in hakikî felâhına vesile olmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyâz ederiz.
İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı