Sevap ve günahlarımızın tartılacağı mizanın sevap tarafını ağır getirmek için çalışmalıyız, sevdiklerimizi de buna teşvik etmeliyiz, dostluk, iyilik böyle olur. Davud (Aleyhisselâm) Mevlâ Teâlâ’ya: “Ya Rabbi! Kullarının sevap ve günahlarının tartılacağı mizanı bana göster” diye temennide bulundu.
Mevlâ Teâlâ’da onun bu isteğini kabul etti ve mizanı gösterdi. Davud (Aleyhisselâm) mizanın meşrik ile mağrib (doğu ile batı) arası kadar büyük olduğunu görünce bayıldı ve düştü. Kendisine geldiğinde: “Ya Rabbi! Bu kadar geniş teraziyi hangi amel doldurur?” diye sual etti. Mevlâ Teâlâ: “Ya Davud! Ben bir kulumu sevdiğimde bir kez: “Sübhânellâh” demesi ile onun mizanını sevap tarafını ağır getiririm.” buyurdu.
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur:
“Sübhânellâh mizanı doldurur.” O filimler, videolar, gazeteler, seni bu tesbihten, bu ibadetten geri bırakmak içindir. Ey Müslüman! Aklını başına topla, o filim çeviren kişiler senin imanını zedeliyorlar. Ey Müslüman! Mevlâ Teâlâ’nın in’amı olan o gözlerini kulaklarını, nasıl olur da Allah’ın düşmanlarının yolunda kullanırsın? Şu kısa hayatta hem dünyanı düzenleyeceksin, hem ahiretini kazanacaksın. Mevlâ Teâlâ’nın razı olmadığı şeylerle meşgul olmaya vakit nerede? Mizanda sevap tarafını ağır getirmeye çalış. Sevgili Mürşimiz; Mahmud Efendi Hazretleri. Sohbetler