Asıl ismi, Ebu Bekr Abdullâh bin Ez-Zübeyr bin El-Avvâm El-Kureşî’dir. Hazreti Ebubekir (Radiyallâhu Anh)ın kızı Esma binti Ebubekir (Radiyallâhu Anhâ)nın oğludur. Hazreti Ayşe (Radiyallâhu Anhâ)’nın yeğenidir. 624 yılında Medine’de dünyaya geldi. Hicretten sonra muhacirlerden doğan ilk çocuk olduğu için büyük bir sevince sebep oldu. İsmi bizzat Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) tarafından konmuştur.
Ona “Abdullah” ismini veren Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) bir hurma istedi. Onu çiğneyip Abdullah’ın ağzına verdi ve sonra onun için bereket duasında bulundu. Yedi yaşına geldiğinde biat için kendisine getirildiği zaman ise tebessüm ederek biatını kabul etti. Tefsir, hadis ve fıkıh alanında söz sahibi ve meşhur “Abâdile” (4 Abdullah)dan biridir. Kendisinden 33 adet hadis rivayet edilmiştir.
Cihad Meydanları
Abdullah bin Zübeyr (Radiyallâhu Anh) çocuk yaşta iken, babasıyla beraber Suriye’nin fethine ve Yermük savaşına katıldı. Ayrıca Mısır’ın fethine iştirak ederek, bölgedeki fetih hareketlerinde hazır bulundu. Trablusgarp bölgesinde Bizans valisi Gregorios ile yapılan savaşta büyük kahramanlıklar gösterdi ve düşman valisini ortadan kaldırarak, zaferin kazanılmasında büyük pay sahibi oldu. Ayrıca Taberistan ve Gürcan’a yapılan seferlere iştirak etti. [1]
Cihad yolunda yaptığı hizmetler kadar hitabeti ile meşhurdu. Her fırsatta insanlara vaaz ederdi. Bir hac mevsiminde şu konuşmayı yapmıştır. “Ey insanlar! Sizler çeşitli ülkelerden Allah’a misafir olarak gelmiş bulunuyorsunuz. Allah, misafirlerini en güzel şekilde ağırlar. Kim sevap kazanmak maksadıyla gelmişse bilsin ki, Allah, kapısına gelenleri boş çevirmez. Sözlerinizi amellerinizle doğrulayınız. Çünkü sözün özü, işlediklerinizdir. Niyet de kalplerin niyetidir. Şu mübarek günde Allah’a karşı gelmekten sakınınız; çünkü bu günler, günahların bağışlandığı günlerdir. ”[2]
Hamâmetül Mescid
İbadetlerine ve bilhassa namaza düşkünlüğü sebebiyle, Hamâmetül Mescid (Mescid Güvercini) lakabı ile anılırdı. Namazını vecd ile kılar ve en tehlikeli zamanlarda bile bu hali devam ederdi. Çok nafile oruç tutar ve sıhhatinde bir eksiklik olmazdı. [3] Hazreti Osman (Radiyallâhu Anh)ın Kur’ân-ı Kerîm’in nüshalarını çoğaltmak için kurduğu dört kişilik heyete, kurrâdan olması sebebiyle o da dahil etmişti. İslâm tarihinde ilk yuvarlak gümüş parayı bastırmıştır.
Hazreti Osman (Radiyallâhu Anh)ın şehit edilmesinden sonra yaşanan Cemel Vakasına, Hazreti Ayşe (Radiyallâhu Anhâ) tarafında katıldı. Yezid bin Muaviye’nin halifelik iddiasına karşı çıkarak Mekke’ye gitti ve onun ölümünden sonra halifeliğini ilan etti. Bir müddet sonra şehri kuşatan Emevi ordusuna karşı direndi. Lakin atılan mancınıklar sebebiyle ağır yaralandı ve şehid edildi. Allah (Celle Celâluhû) şefaatlerine mazhar eylesin.
Dipnotlar
[1] İbn Abdülhakem, Fütûhu Ifrîkıyye s, 38
[2] El-Hilye, 1, s, 337
[3] Alâmü’n-nübelâ, 3, s. 368