Ondan sonra İstanbul’a imam oldu. 1952’de asker oldu, 1954’de Ali Haydar Efendi Hazretleri O’nu İsmailağa’ya imam etti. İsmailağa virane bir halde idi. Ali Haydar Efendi’nin büyük oğlu
Şerif ağabey oradan geçerken O’na mânen bir el uzatıldı ve şöyle ses geldi, “Daha ne durursunuz, bu camiyi tamir etmezsiniz?” Bunu Ali Haydar Efendi’ye söyleyince, Ali Haydar Efendi hemen faaliyete geçti ve o camiyi tamir ettirdi. Tabiî Efendi Hazretleri askerdi, o cami tamir edilirken. Sonra Ahır kapı, Sultanahmet Ahır kapı’da piyade askerliği yapıyordu.
Efendi Hazretlerini oradan Bandırmaya gönderdiler. Zonguldak askerlik şubesi Efendi’yi emir eri olarak istedi. Efendi Hazretleri emir eri olarak Zonguldak’a gitti. Gitti ve gerisin geri geldi. Gönderdiler İstanbul’a… Tabiî Ali Haydar Efendi mânen onu çekiyor. 1951’de Sivas Divri kazasına beraber geldik. Ramazanda Of müftülüğünden vaiz istediler. Efendi Hazretleri, “Mustafa seni yanıma alayım” dedi. Beni yanına aldı, gittik Divriğ’e. Beni bir köye imam olarak gönderdiler, mukabele okutmak ve teravih kıldırmak için. Talebeliğimden sonra Efendi Hazretleriyle ilk beraberliğim orada oldu, 1 ay beraberdik… Efendi nereye gitse örnek insan, o Divriği halkı ona hayran oldu. Divriği’nin müftüsü, halkı hayran oldu. Ramazan sonunda memlekete döndük.
Çocukluğumdan beri O’nunla yaşantım olmuştur; onu bu kadar daha yaşasam onun sırrını anlayamam… Öyle örnek bir insan. Bir örnek vereyim size: “Tahsil-i huruf” okumak için gittiğimde, Efendi Hazretleri’nin hocası Âşık Efendi’ye, Âşık Efendi derdi ki, “Ahir zaman Peygamberinden sonra şayet peygamber gelecek olsaydı, bu zat Mahmut Efendi derdim!” Böyle derdi…
– Bu sözü söyleyen Efendi’nin hocası mı idi?
Mustafa Efendi: Evet, Âşık efendi hocasıydı; Mehmet Rüştü Aşık Kutlu… Hacı Dursun Efendi’den Arapça okurken sene 1955’de İstanbul’a geliyoruz, Ramazan mukabelelerine. Derdi ki bize, “Mahmut Efendiye çok selam söyleyin, ellerinden öperim”. Hocası talebesine bunu söylüyor! Ona öyle kıymet verirdi ki… Biz hâlâ anlamaya çalışıyoruz. İnşaallah ölmeden evvel anlayacağız…. Efendi Hazretleri 1952’de asker oldu 1954’de teskere aldı…. Köye gitti, Ali Haydar Efendi de istiyor ki, onu İsmail ağa’ya imam edeyim…
“Dostlarının Dilinden Efendi Hazretleri”