Özbekistan’ın Semerkant şehrine bağlı Mâturît köyünde dünyaya gelmiştir. Asıl ismi, Ebu Mansûr Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd El-Mâtürîdî Es-Semerkandî’dir. Doğumu ve hayatı ile ilgili malumat azdır. 852 veya 863 yıllarında doğduğu ve Türk asıllı olduğu rivayet edilir. Hakkında malumatın az olmasının sebepleri arasında, hilafet merkezine uzak yaşamış olması, görüşlerinin resmi medreselerde okutulmaması ve Moğol istilası sebebiyle tahrip edilen eserler gösterilebilir. [1]
İmâm-ı Azâm Ebu Hanîfe (Rahimehullah)ın talebelerinden Muhammed Eş-Şeybânî (Rahimehullah)ın talebesi Ebû Süleyman El-Cûzcânî’nin talebesi Ebu Bekir Ahmed bin İshak El-Cûzcânî, Nusayr bin Yahyâ El-Belhî, Ebû Bekir Muhammed bin Ahmed bin Recâ El-Cûzcânî ve Ebû Nasr El-İyâzî’den ilim tahsil etmiştir. Ders okutmaya başladıktan sonra ki talebeleri arasında, Ebu Ahmed El-İyâzî, Ebul Hasan Ali bin Saîd Er-Rustufağnî ve Ebu Muhammed Abdülkerîm bin Mûsâ El-Pezdevî gibi zatlar vardır.
Mâturîdîlik Mezhebi
İmâm-ı Mâtürîdî (Rahimehullah), İmâm-ı Âzam Ebu Hanife (Rahimehullah)ın naklen bildirdiği ve yazdığı Ehl-i sünnet itikadının, kelam bilgilerini, ondan nakledenler vasıtasıyla kitaplara geçirdi, izah ve ispat etti. Kelam ilminde, akaidde müctehid olan İmâm-ı Mâtürîdî, kelam ve fıkıh ilminde muazzam seviyeye ulaşarak, çeşitli eserler yazmak ve talebe yetiştirmek vasıtasıyla Ehl-i sünnet itikadını yaymıştır. Böylece itikatta ki mezhep imamlarından biri olmuştur.
Kendisi için, İmâmü’l-hüda (Hidayet önderi), Alemü’l-hüda (Hidayet meşalesi), İmâmü’l-mütekellimîn (Kelâmcıların lideri) gibi lakablar kullanılmıştır. Mezhebi ve görüşleri daha çok Hanefîler arasında yayılmıştır. Şerî ilimler dışında, Tasavvuf ile de meşgul olmuş bu zatın, tasavvuf kitaplarında kıssa ve menkıbeleri yer almaktadır. Ömer Nesefi kendisi için, “Kudvetü’l-Ferîkayn” tabirini kullanırdı ve zahiri ilimlerde olduğu kadar, batıni ilimlerde vukufiyyeti olduğunu anlatmıştır. [2]
Bağdat’tan halifenin emri ile fetvâ sormak üzere bir elçi Semerkand’a İmam Ebû Mansûr Mâtürîdî (Rahimehullah)ın yanına gelmişti. O vakit bağında eski bir elbise içinde olan İmam Mâtürîdî (Rahimehullah)ı gören elçi: “Mevlânâ (Efendimiz) nerede?” diye sordu. İmam ise “Mevlâmız Allah (Celle Celâluhû)dur” diye cevap verdi. Elçi “Hâce (Hoca Efendi) nerede?” diye sorunca, İmam “Hâce (Efendi) Mustafa (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)dir” dedi. Bunun üzerine elçi:” Ebû Mansûr nerede?” diye sorunca”Bu yaşlı fakirdir” diye cevap verdi”[3]
Eserleri ve Vefatı
644 yılında Semerkant’da vefat eden İmâm-ı Matürîdî (Rahimehullah)ın kendisine ait olan 13 eseri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: Kitab-üt-tevhid, Tevilat-ül-Kur’an, Reddü Evaili’l-Edille lil Ka’bi ve Beyanü vehmi’l Mutezile, Er-Reddü ala usül’il Karamita, Reddu kitab-ül-imame li Ba’zir-Revafiza, Kitab-ül-makalat fil-kelam, Me’haz-üş-şeriyye, ve Kitab-ül-cedel’dir. Rabbimiz şefaatlerine mazhar etsin.
Dipnotlar
[1] Ali Duman, “İmam Matürîdî”, s. 109
[2] Ömer Nesefi, El-Ḳand, s. 143
[3] Cemâl el-Karşî, El-Mülhakât bi’s-Surâh, s. 131