Bin aydan daha hayırlı olduğu Kur’ân-ı Kerîm’de müstakil bir sûre ile beyân edilmiş olan Kadir gecesinin, kuvvetli delillerle işaret buyrulmuş olduğu geceye eriştik. Bu bereket için Mevlâ Te‘âlâ’ya ne kadar hamd-ü senâ etsek azdır.
Salât-ı selâm; Kur’ân-ı Kerîm’i insanlığa tebliğ ederek ve bizlere en güzel örnek olarak iyiliği, güzelliği ve ebedî kurtuluş yollarını öğretip bizleri bu fazîletlerden haberdar kılan Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in üzerine olsun.
Kadir gecesi, fazîletlerinin büyüklüğü sebebiyle bir sır olarak saklanmış, bundan dolayı bu geceyi ihyâ etmiş olmayı arzulayan Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ve başta ailesi olmak üzere ashâbı, Ramazân-ı Şerîf’in son on gününü i‘tikâfta geçirmişlerdir.
Kadir gecesiyle ilgili rivâyetlerin tamamı incelendiğinde 27. geceye dair rivâyetler daha güçlü görünmektedir. Bu sebeple bizler, Ramazân-ı Şerîf ayının 27. gecesini Kadir gecesi hüsn-i zannıyla ihyâya gayret etmekteyiz. Bu geceyi ihyâ edenin geçmiş bütün günahlarının bağışlanacağı Ebû Hüreyre (Radıyallâhu Anh)ın rivâyet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) tarafından şöyle beyân edilmiştir: “Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihya eden kişinin geçmiş günahları bağışlanır.”[1]
Bu geceyi bir ganimet bilmeli ve âzamî istifadeye gayret etmeliyiz. Yakınlarımızı bu gecenin faziletlerinden haberdar etmeli ve akşamdan itibaren ilim ve sohbet meclislerine iştirak ederek, yatsı namazını cemaatle edâ ettikten sonra Terâvîh ve Vitir namazlarını da camide cemaatle edâ edip gece boyunca imkânlarımız nispetinde varsa kaza namazı kılarak ve Kur’ân-ı Kerîm’in inmeye başladığı bu geceyi, Kur’ân okuyarak ihyâ etmeliyiz. Duâların müstecâb olduğu bu gece kendimiz, ailemiz, yakınlarımız ve ümmet-i muhammed için duâ etmeli, gecenin sabahında sabah namazını da cemaatle edâ etmeliyiz.
Kadir Gecesinde Dûa
Hazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) şöyle buyurmuştur: “Bir kere ben: ‘Yâ Rasûlellâh! Kadir gecesine denk gelirsem, ne diyeyim?’ dediğimde:
اَللَّهُمَّ اِنَّكَ عَفُـــوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى
“Ey Allâh! Gerçekten sen çok affedicisin, affı seversin, öyleyse beni affet” de, buyurdu.”[2]
Hazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) şöyle buyurmuştur: “Şayet ben Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu bilseydim, onda Allâh-u Te’âlâ’dan ancak âfiyet isterdim.”[3]
Bu rivayetten de anlaşıldığı üzere; Kadir Gecesinde en çok istenmesi gereken şey âfiyettir. Âfiyet ise dünya-âhiret, maddî ve mânevî tüm belâlardan kurtuluş demektir. Bu konuda birçok dua mevcutsa da, en üstünü, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in sabah-akşam asla terk etmediği şu duadır: İbnü Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)nın beyanına göre; Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hiçbir sabah ve akşam şu kelimeleri bırakmazdı:
اَللَّهُمَّ اِنِّى أَسْأَلُكَ الْعَافِيَةَ فِى الدُّنْياَ وَاْلآخِرَةِ. اَللَّهُمَّ اِنِّى أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِى دِينِى وَدُنْيَايَ وَاَهْلِى وَمَالِى. اَللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِى وآمِنْ رَوْعَاتِى. اَللَّهُمَّ احْفَظْنِى مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِى وَعَنْ يَمِينِى وَعَنْ شِمَالِى وَمِنْ فَوْقِى. وَاَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ اَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِى
“Ey Allâh! Muhakkak ben Senden dünya ve âhiret hususunda âfiyet isterim.
Ey Allâh! Şüphesiz ki ben Senden, (günahlarım için) af (ve mağfiret), dinim ve dünyam, ailem ve malım hususunda da âfiyet isterim.
Ey Allâh! Ayıplarımı ört, korkularımı emniyete çevir. Ey Allâh! Beni önümden ve ardımdan, sağımdan ve solumdan, bir de üstümden (gelecek tüm musibetlerden) koru.
Altımdan (gelecek zelzele gibi âfetlerle) helâk edilmemden de Senin azametine sığınırım.”[4]
Zührî (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim üç kere:
لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ الْحَلِيـــمُ الْكَرِيــــمُ سُبْـــحَانَ اللَّهِ رَبِّ السَّمَوَاتِ السَّبْعِ وَرَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
‘Halîm ve Kerîm olan(; kullarına ceza vermekte aceleci olmayan ve çok büyük lütf-u kerem sahibi olan) Allâh-u Te’âlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. Yedi kat göklerin Rabbi ve büyük Arş’ın Rabbi olan Allah’ı (tüm noksan sıfatlardan tenzîh ve) tesbîh ederim.’ derse, Kadir Gecesine yetişmiş kimse gibi olur.”[5]
Kadir Geceniz Hayırlı ve Mübârek Olsun
Rabbimiz Azze ve Celle’nin, yapacağınız ibâdet ve duâları dergâh-ı izzetinde kabul etmesi temennîsiyle Kadir gecenizi tebrik eder, bu mübârek gece vesilesiyle âlem-i İslâm’ın salâh ve felâh bulmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyâz ederiz.
Kadir Gecesinin anlamı ve mâhiyeti, fazîletleri ve ihyâ yolları hakkında detaylı mâlumâta site içeriğimizden erişim sağlayabilir, daha evvelki yıllarda İsmailağa Camii’nde düzenlenmiş olan Kadir Gecesi merasimleriyle ilgili yazılarımızı okuyabilirsiniz.
İsmailağa Camii’nde İdrâkten İhyâya Kadir Gecesi
Kadir Gecesi Duâları ve Namazı
Kadir Gecesinin Fazileti ve İhyası
İsmailağa Camii’nde Kadir Gecesi
Dipnotlar
[1] Buhârî, Îmân 25, 27, 28, 35, Savm 6, Terâvih 1, Leyletü’l–Kadr 1; Müslim, Müsâfirîn 173–176.
[2] Tirmizî, 3513; Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, No:25384.
[3] İbnü Ebî Şeybe, el-Musannef, 10/206.
[4] Ebû Dâvûd, 5074; İbnü Mâce, 3871.
[5] Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, No:3867