Cenâb-ı Hakk şöyle buyurmaktadır:
1– Muhakkak Biz onu (o ebedî mûcize olan Kur’ân-ı Kerîm’i) Kadir Gecesi’nde (Levh-i Mahfûz’dan, birinci kat semâya) topluca indirdik!
2– Hem sana ne bildirdi ki; Kadir Gecesi ne (kadar büyük bir gece)dir? (Kimse bilemez ki bildirsin!İşte şimdi Ben sana bildiriyorum ki;)
3– Kadir Gecesi(ni ibâdetle ihyâ etmek, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan) bin aydan daha hayırlıdır. (Bu nedenle onda yapılan sâlih bir amel, seksen üç sene dört ay boyunca sürekli yapılan bir amele denk olmaktan öte, ondan daha fazîletlidir!)
4– Melekler de, Rûh (diye adlandırılan Cebrâîl (Aleyhisselâm))da (o geceden bir dahaki seneye kadar takdir edilmiş olan) her önemli işten dolayı Rablerinin izniyle onda iner de iner.
5– Fecir doğuncaya (ve tan yeri ağarıncaya) kadar (melekler karşılaştıkları her îmanlı erkek ve kadına selâm verdikleri için) o (gece) ancak bir selâmdır.[1]
Bu Geceyi İhyâ Geçmiş Günahları Siler
Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) ise bu gecenin fazileti hakkında şöyle buyurmaktadır: “Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.”[2]
Kadir Gecesinin Husûsiyetleri:
1- Bin aydan daha hayırlıdır: Bir tek Kadir gecesini ibâdetle geçirmek, içinde Kadir gecesi olmayan bin aydan hayırlı yani bir ömre bedeldir. Bin ay, tam 83 yıl 4 ay eder. Günümüzde 83 yıl yaşayan insanlar azdır. Gerçi bir kimse 83 yıl ve daha fazla yaşasa bile ömrünün tamamını ibâdetle geçiremeyeceğine göre, Kadir gecesini gözetmek ve ibâdetle geçirmek mü’minler için büyük bir fırsattır.
2- Kur’ân-ı Hakîm Kadir gecesinde indirildi: İnsanları şirk ve küfür bataklıklarından kurtarıp aydınlığa kavuşturacak olan Kur’ân-ı Hakîm, Kadir gecesinde indirilmeye başlamıştır.
3- Melekler Kadir gecesinde yeryüzüne inerler: Kadir gecesinde başta Rûh yani Cebrâil (Aleyhisselâm) olmak üzere gökyüzündeki melekler Allah’ın izniyle görevli olarak gruplar halinde yeryüzüne iner, Müslümanların ibâdetini izler ve selâm verirler.
4- Kadir gecesi selâmettir: Akşam güneşin batışı ile Kadir gecesine ait özellikler, faziletler başlar ve tanyeri ağarıncaya (imsak vaktine) kadar devam eder.
Kadir Gecesi Hangi Gece?
Müslümanların Kadir gecesine isabet etmek niyetiyle Ramazân-ı Şerîf’in gecelerinin çoğunu ibâdetle geçirmeleri ve günahlardan kaçınmaları için Kadir gecesi gizli olmakla birlikte bu hususta Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in hadîs-i şeriflerinde delâlet edici bazı işaretler verilmiştir.
Abdullah ibni Ömer (Radıyallahu Anhümâ)dan rivayet edildiğine göre, ashaptan bazıları, rüyalarında Kadir gecesinin Ramazan ayının son yedi gecesinde olduğunu görmüşlerdi. Bunun üzerine Rasûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Kadir gecesi ile ilgili rüyalarınızın, ramazanın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir gecesini arayan onu Ramazan ayının son yedi gecesinde arasın!”[3]
Diğer bir rivâyete göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ramazan ayının son on gününde câmiye kapanır ibadete soyunur ve şöyle buyururdu: “Kadir gecesini ramazanın son on günü içinde arayınız!”[4]
Bir başka rivâyette ise “Kadir gecesini Ramazan ayının son on günündeki tek gecelerde arayın!”[5] buyurulmuştur.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in hadis-i şerîfleri, sahabelerin görüşleri ve velî kulların keşifleri Ramazân-ı Şerîf’in son on günündeki yedi yani Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi üzerinde yoğunlaştığından, Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi Kadir gecesi olarak kabul edilmiş ve bin küsur yıldan beri Müslümanlar bu geceyi ibâdetle geçirmeye özen göstermiştir. Ancak “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil” şeklindeki vecize, bu gecenin husûsen Ramazan ayının son on gecesi veya her gecesinde aranması gerektiğini ifade etmektedir. Bunu da göz ardı etmemek gerekir.
Geceyi Nasıl İhyâ Edebiliriz?
Kadir gecesini ihyâ etmenin birçok yolu olmakla birlikte, mü’min kişi bu gece varsa kaza namazları ve nâfile namazlar kılmalıdır. Kendisi, ebeveyni, akraba-ı taalukâtı ve tüm ümmet için duâ etmeli, Cenâb-ı Hakk’a boyun bükerek ve yalvararak ve ağlayarak affını talep etmeli ve hüsn-ü hâtime ile dünyadan göçmek için niyazda bulunmalıdır.
Bu gece günahlarımıza çokça tevbe istiğfarda bulunmalı, tefekkür ederek Kur’ân-ı Kerîm okumalı ve bolca sadaka vermek de pek güzel bir ameldir. Ayrıca bu ayın faziletinden dolayı zekâtlarını bu ayda veren kimseler için de Kadir gecesi ayrı bir fırsattır. Çünkü bu gece seksen üç yıldan daha faziletlidir.
Kadir gecesi Kadir Gecesi’nde zikir, hamd, tesbih ve salât-ü selâm gibi amellerle beraber, mağfiret duâsında bulunmak da sünnettir. Nitekim konuyla ilgili bir rivâyete göre, Âişe (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemiz Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, “Kadir Gecesi’ni idrâk ettiğim zaman, nasıl duâ edeyim?” diye suâl etmiş ve Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle duâ etmesini tavsiye buyurmuştur:
“اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي”
“Allâh’ım! Muhakkak ki Sen, ziyâde af edicisin. Affı seversin. Beni de affet!”[6]
Dipnotlar
[1] Kadr Sûresi.
[2] Buhârî, Kadr, 1.
[3] Buhârî, Leyletü’l-Kadr 2, Ta‘bîr 8; Müslim, Sıyâm 205.
[4] Buhârî, Leyletü’l-Kadr 3, Ta‘bîr 8; Müslim, Sıyâm 219.
[5] Buhârî, Leyletü’l-Kadr, 3.
[6] Tirmizî, Daavât, 84; İbn Mâce, Duâ, 5.