Mukaddes gün ve geceler, birçok husûsiyetlerinin yanında, mü’minlerin ihyâ niyetiyle bir araya gelmelerine vesile olmaları yönüyle de önem taşırlar. Bu gecelerde cami ve mescidler dolup taşar; mü’minler kendilerine, Allah Te‘âlâ’nın bir lütuf olarak bahşettiği bu mübârek geceleri, büyük teveccüh ve yoğun bir rağbetle karşılarlar.
Cami ve mescidleri dolduranlar, yalnızca Allah Te‘âlâ’nın rızâsı için diz kırıp oturur ve kıyamda durur, yalnızca O’nun için secdeye varırlar. Niyetleri, gayeleri ve düşünceleri hep birdir. Böylece onlar, kullukta âdeta yekvücut hâline gelirler.
Mi‘râc Gecesi’ne vâsıl olunduğunda Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in, kendisinden başka hiç kimseye nasib olmayan mi‘râcına dair anlatımları dinlerler kürsülerden. Kurulan zikir ve sohbet meclisleri, meleklerin iftihâr ettiği haber verilen meclislerin tasvirine benzer.
Sünnet-i seniyyenin ve İslâmî ilimlerin hayatın merkezinde olması gerektiği düşüncesini bir dâvâ olarak benimseyen İsmailağa, merkezinde bulunan camiyi çevreleyen müştemilâtıyla, mi‘rac gecesini ihyâ için teşrif edecek olan cemaatini karşılamayı bekler.
İftâr ve Sohbete Teşriflerinizi Bekliyoruz
Mübârek Mi‘râc Gecesi’ni gelin hep birlikte İsmailağa Camii’nde ihyâ edelim. Bu mukaddes geceyi oruçla karşılama hassasiyetini gösteren kardeşlerimizi ve bütün mü’minleri ağırlamak üzere kuracağımız iftar sofralarımıza ve ikrâmın akabinde başlayacak olan, gecenin anlam ve önemine dâir sohbetimize hepiniz dâvetlisiniz. Mübârek gün ve gecelerde ve Ramazân-ı Şerîf aylarında sürdürmüş olduğumuz sohbet ve davetlerimize iştirak etmemiş olan kardeşlerimizin teşriflerini hassaten bekliyoruz. (İkrâmımız, erkek cemaate yöneliktir.)
Davetlerimiz, önümüzdeki mübârek gecelerde de tekrarlanacak ve Ramazân-ı Şerîf ayı boyunca da devam edecektir inşâallâh.