Ramazan ayının müjdecisi olan Mübarek “Üç Aylara”girmenin sevinçve mutluluğu içerisindeyiz.“Şühûr-ü selâse”diye de bilinenbu ayların girmesiyle birlikte tüm Müslümanların yüreklerinde farklı bir coşku hâsıl olur. Zira bu aylarda,Rahmân olan Rabbimizin rahmetinin sağnak sağnak yağdığı aylardır.
Diğer vakitlerde ibadât-u taate on sevap veriliyorsa, Receb, Şaban ve Ramazan aylarında ihlâs ve samimiyete bağlı olarak kat kat daha fazla sevap verilir.
Üç aylar, yılda bir defa gelen ve ahiret ticaretinin yapıldığı mümtaz aylardır. Bereket ve feyzinden İstifade etmesini bilenler, bu aylardan büyük kazançlar elde ederler.Bu bakımdan üç ayların kıymeti pek büyüktür. Ahiret sermayesinin artmasına vesile olan kudsî aylardır.
Bu eşsiz aylarda ahirete yönelik amelleri diğer vakitlere nispeten daha fazla çoğaltmak gerekir.Bu aylarda daha fazla Kur’ân-ı Kerîm okumak, ilme daha fazla yönelmek, ibadet ve tefekküre ve İslâmî hizmetlere daha fazla vakit ayırmak Mü’min’ler için kaçınılmaz bir fırsat olmalıdır.
Üç Aylar
İşte bu sebeple üç ayların ve üç aylar içerisinde bulunan mübarek gecelerin büyük bir sevinç ve coşkunlukla ihya edilmesi büyük önem arz etmektedir. Buna mukabil olarak da bu ayların fazilet ve bereketinden mahrum kalan kimseler ise büyük hayırlardan mahrum kalmış demektir. Müslümanların uyanık davranıp bu ayları ganimet bilmesi, bir ânını bile gaflet içerisinde geçirmemesi gerekir.
Enes İbnü Mâlik (RadıyallâhuAnh)‘ın Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’den rivâyet ettiği şu duâyı ise dilimizden ve gönlümüzden düşürmememiz gerekmektedir:
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: كَانَ النَّبِيُّ(صَلّٰىاللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) إِذَا دَخَلَ رَجَبَ قَالَ:
“اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبَ وَشَعْبَانَ وَبَارِكْ لَنَا فِي رَمَضَانْ.”
Nebî (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Recep ayı girdiği zaman:
“Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek eyle ve Ramazan ayını da bize mübarek eyle (Ramazan’a kavuştur)” diye dua etmişlerdir. (AhmedibnüHanbel, el-Müsned, 1/259)
Son olarak; bu nadide ayları fırsat bilip barış ve kardeşliğin teminini sağlamak, huzur ortamını tesis etmek her zamankinden daha önemli ve daha lüzumludur. Zira ibadet ve taatın yapılabilmesi, iyilik ve güzelliklerin arttırılması,ancak barış ve huzurun sağlanmasıyla mümkün olacaktır.
Ve’l-hamdülillâhiRabbi’l-âlemîn…