Allah Azze ve Celle tarafından mübârek kılınan peygamberler diyarı Filistin bölgesi, İsrail’in, beynelmilel hukuka da aykırı bir şekilde yarım asırdır sürdürdüğü işgal ve katliamlarla âdeta kan gölüne, zulüm ve gözyaşının hâkim olduğu bir bölgeye dönüştü.
Son olarak, İsrail’in işgalciliğine karşı, Gazze şeridinde sivil halk tarafından düzenlenen gösteriye silâhla karşılık verilmesi, insan hakları ve onurunun yok sayılması anlamına gelmektedir. Sivil halkın üzerine ateş açan ve masum insanları vahşice katlederek birçok kardeşimizin şehâdeti, binin üzerinde kardeşimizin de yaralanmasına sebep olan bu vahşeti, en derin nefretle lânetliyoruz.
Filistin davası, Ortadoğu’daki sorunların çözümü ve sadece bölgenin değil; bütün yeryüzünün huzura ulaşması konusunda, adaletli bir şekilde çözüme kavuşturulması gereken en önemli davadır. Ortadoğu’yu işgal ettikleri günden bugüne zulümden başka bir şey getirmeyen şer güçlerin plânlarının başlarına makûs olmasını temennî ediyor, Filistinli kardeşlerimizi ve âlem-i İslâm’ın sâir coğrafyalarında zulüm altında bulunan kardeşlerimizi salâha ulaştırmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyâz ediyoruz.
Saldırılar sonucunda şehâdet şerbeti içen Filistinli kardeşlerimize Mevlâ Te‘âlâ’dan rahmet, İslâm âlemine sabır, yaralı olan kardeşlerimize de âcil şifâlar diliyoruz.
Muhakkak ki Filistin davası, yalnızca bölgede yaşayan ve mezalime maruz kalan kardeşlerimizin davası değil; tüm İslâm âleminin davasıdır. Dolayısıyla, müslümanlar olarak bizler, beş vakit namazlarımızı müteakip, gece yarılarında ve seher vakitlerinde ellerimizi semaya kaldırarak zulüm altında bulunan kardeşlerimizin salâhı için yekvücut hâlinde niyâzda bulunmalı ve her daim kardeşlerimizin yanında olmalıyız.
İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı