Hac ve Kurban ibâdetini de kapsayan ve ilk on günü büyük fazîletlerle donatılmış olan Zilhicce Ayı, çıkışına kadar kalan günleriyle de önem taşımaktadır. Zira Zilhicce ayı, Kur’ân-ı Kerîm’de ‘Haram Aylar’ olarak bildirilen aylardan biridir. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) onun fazîletini: “Ayların efendisi Ramazân ayıdır. (Kendisinde işlenen günahların) haramlık (ve yasalık konusunda en büyük cezâlara sebep oluşu) bakımından ayların en büyüğü Zülhicce’dir”[1] şeklinde ifade buyurmuştur. Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)ın rivâyet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîf’te Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Allâh-u Azze ve Celle zaman(dan bir kısm)ı(nı diğerlerine karşı) seçmiştir, Allâh-u Te‘âlâ’nın (o haram) aylar içerisinden en sevdiği (ay) Zülhicce’dir…”[2] buyurarak bu ayın ehemmiyetine dikkat çekmiştir.
Rûhu’l-Beyân tefsirinde kaydedildiğine göre Allâh-u Te‘âlâ, Mûsâ (Aleyhisselâm)a Zilka’de ve Zilhicce aylarını oruçlu geçirmesini emretmiş, o iki ayı hâcet ve dileklerin kabul mahalli kılarak münâcâtın mîkâtı (kendisiyle sırdaş olmak için tayin edilen zaman) olarak takdir etmiştir.[3]
Zilhicce Ayında Oruç
Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi, Zilhicce ayı haram aylardandır ve tamamının tutulması karşılığında büyük ecir ve mükâfat vardır. Ebû Mucîbe el-Bâhilî’nin babasından naklettiğine göre Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e hangi ayların oruçlu geçirilmesi gerektiğine dair sorulduğunda: “Haram ayları oruçlu geçir”[4] şeklinde cevap alınmıştır.
İbnü Abbâs (Radıyallâhu Anhumâ)nın rivâyet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Haram aydan bir gün oruç tutana, Allâh-u Te‘âlâ her gününe karşılık bir ay (oruç tutmuş sevabı) yazar” buyurmuştur. Aynı mânâyı ihtivâ eden bir başka rivâyette ise: “Haram aydan bir günün orucu, diğerlerinin otuzundan efdaldir”[5] buyrulmuştur.
Abdullah ibni Ömer, Üsâme ibni Zeyd, Hasan-ı Basrî, Ebû İshak es-Sebî’î (Radıyallâhu Anhum) gibi zâtların haram ayların tamamını oruçlu geçirdikleri nakledilmiş, Süfyân-ı Sevrî (Radıyallâhu Anh)ın: “Oruç tutmak için bana en sevgili vakit, haram aylardır”[6] dediği kaydedilmiştir.
Enes İbni Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivâyete göre Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: ‘’Her kim herhangi bir haram aydan Perşembe, Cuma, Cumartesi, olmak üzere üç günü oruçlu geçirirse, kendisine (tuttuğu her güne karşılık) iki sene, (başka bir rivayette) yedi yüz sene, (diğer bir rivayette ise) dokuz yüz sene ibadet (sevabı) yazılır.’’[7]
Enes (Radıyallâhu Ahn)ın bu hadîs-i şerîf hakkında: ‘’Ben bunu Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)den işitmemişsem, kulaklarım sağır olsun’’ dediği rivâyet edilmiştir.[8]
Âişe (Radıyallâhu Anhâ)dan gelen bir rivayete göre; “Zilhiccenin her bir gün orucuna karşı; yüz köle azadı, yüz deve kurbanı ve Allâh yolunda cihada yüz at bağışı sevabı vardır.”[9]
Zilhicce ayı bu sene 20 Eylül Çarşamba günü sona erecektir. Dolayısıyla bu ayın 14 Eylül Perşembe, 15 Eylül Cuma ve 16 Eylül Cumartesi günlerini oruçlu geçirmek, derç etmiş olduğumuz hadîs-i şerîflerin ihtivâ ettiği müjde ve mükâfatlara erişme vesilelerinden olacaktır. Ayrıca her haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerini oruçlu geçirmeye dair umumî fazîlet ve müjdeler, önümüzdeki 11 Eylül Pazartesi, 14 Eylül Perşembe, 18 Eylül Pazartesi günlerini oruçlu geçirenleri kuşatabilecektir.
Dipnotlar
[1] el-Bezzâr, el-Müsned, No:960, 1/547; el-Beyhakî, Şu‘abü’l-Îmân, No:3364, 5/242-243
[2] el-Beyhakî, Şu‘abü’l-Îmân, No:3740; es-Süyûtî, ed-Dürrü’l-Mensûr, 7/347
[3] İsmâil Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 3/229
[4] İbnü Mâce, es-Sıyâm,:43
[5] İmâm-ı Ğazâlî, el-İhyâ, 1/281
[6] İbnü Receb el-Hanbelî, Letâifü’l-Me‘ârif, s.229
[7] Taberânî, el-Evsât, No:1810, 2/468
[8] Ahmed İbni Hicâzî Tuhfetu’l-İhvân, s.10
[9] Geylânî, el-Ğunye, 2/39