Her şeyden evvel dînî bir vecîbe olan akrabalık bağlarını sıkı tutma anlamındaki ‘sıla-i rahim’, bayramlara mahsus bir ibâdet değilse de, bilhassa çoğumuzun ‘gurbetçi’ olarak sıladan ayrı kimseler şeklinde yaşamakta olduğumuz memleketimizde, genellikle bayramlar ve uzun izin günlerinde hatırlanır.
Dînimizin sıla-i rahme verdiği ehemmiyeti esasında nesebe verdiği önemle ve geçmişle olan bağı sıkı tutmaya verdiği önemle birlikte düşünmek gerekir. Sıla-i rahim bir yönüyle büyüklerle olan irtibatı sağlamak ve memlekete gitmek suretiyle, geçmiş büyüklerin kabirlerini ziyaret ederek onlarla olan bağı, sağlamak anlamına gelmektedir.
Sıla-i rahmin bir başka önemi de, insanlarla diğer varlıkları birbirinden ayıran, ayırt edici bir özellik olmasıdır. Akrabalık bağlarını gözetmek ve onlarla irtibat hâlinde olmak yalnızca insana mahsus bir özelliktir. Sıla-i rahim bu yönüyle Müslümanları gayr-ı müslim zümreden de ayırır.
Teknolojik gelişmeler genel itibariyle dînî ve millî değerleri yok eden bir unsur olsa da, söz konusu sıla-i rahim olduğunda teknolojinin bu ibâdetle olan münasebetimiz konusunda bize yardımı açıktır. Bilhassa uzak diyarlarda bulunan akrabalarımızı fiilî olarak ziyâret edemediğimiz durumlarda telefon vs. yoluyla onların hâlini ve hatırını sorabilmemiz ve irtibatımızı dâimî olarak sağlayabilmemiz mümkündür.
Sıla-i Rahim Ahlâkî Bir Olgudur
Önemli bir ibâdet olan sıla-i rahim, ahlâkî olgunlukla da direkt bağlantılı bir konudur. Büyüklerle irtibat hâlinde olmak, onlara saygı ve sevgide kusur etmemek direkt olarak İslâm ahlâkıyla ilgilidir. Günümüzde yolculuğun kolaylaşması ve diğer gelişmelerle zahmetsiz bir şekilde gerçekleştirilebilir olması bu ibâdetin önemine dair düşünceleri azaltmamalıdır. Bu ibâdetin îfâsında can vermek, ciddî şekilde emek vermek yoktur; ama önemi pek büyüktür.
Akrabalık Hukuku Hayâtî Bir Konudur
Kulluk insana, her alanda birtakım sorumluluklar yüklemiştir. Bunlardan biri de akraba hakkını gözetmektir. Birtakım şartlarının varlığı, önemiyle birlikte düşünüldüğü takdirde sıla-i rahmin hayatî bir konu olduğu anlaşılacaktır. Sıla-i rahim, mânevî açıdan salt ziyâret veya görüşme demek de değildir. Yakınlarımızın ihtiyaçlarını gözetmek, yardıma muhtaç durumdalarsa yardım etmek, bakıma muhtaçsalar bakımlarıyla ilgilenmektir. Kısacası sıla-i rahim, gönül almaktır.
Sıla-i Rahim Büyüklerin Dûasını Almaktır
Bu konunun aslı, akrabalık hukukunu esas almaya yönelik bir ibâdet olmasının yanı sıra, büyüklerin duâlarını almanın da önemli bir vesilesi olmasıdır. Sıla-i rahimle kazanılacak olan en önemli şey, ziyâretinde bulunduğumuz kişinin bizim hakkımızdaki düşüncelerini güzelleştirerek lehimize şahitliğini kazanmaktır. Bir mü’mine düşen vazifelerden biri de; şu fani dünya hayatını, -meşrû ölçüler çerçevesinde- akrabalarının râzı olduğu bir şekilde tamamlayabilmektir.
Sıla-i Rahim konusuyla ilgili delillere, fıkhî hükümlere ve kavillere site içeriğimizden erişim sağlayabilirsiniz.