Ulemânın cumhûruna göre, cuma günü gusletmek sünnettir. Bu guslün namaza mı yoksa güne mi ait olduğu konusunda ise ihtilâf edilmiştir. Hanefî ulularının mezhebine göre, sabah namazından sonra gusletmek bu sünnetin fazîletine erişme açısından kâfidir. Bazı hadîs-i şerîfler metnine ilk bakıldığında cuma günü gusletmenin vâcib olduğu şeklinde anlaşılabilmektedir. Ancak konuyla ilgili hadîs-i şerîflerin tamamı ve sahâbe tatbikatı göz önüne alındığında bunun sünnet olduğu anlaşılmaktadır.[1]
Esasında sadece Cuma namazı kılma amacıyla mescide gitmek için değil, insanların toplandığı herhangi bir cemiyete gitmeden önce temizlenmek müstehâbdır. Bu noktada; erkek-kadın, mukim, misafir arasında herhangi bir fark yoktur. Temizliğin yanında güzel ve temiz giyinmek, güzel kokular sürünmek ve misvaklanmak da müstehâbdır.
Konuyla İlgili Hadîs-i Şerîfler
Ebû Sa‘îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh)ın rivayet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Cuma günü her müslümanın yıkanması ve elbiselerinin iyisini giymesi gerekir. Eğer kokusu varsa biraz da koku sürünür.”[2]
Selmân-ı Fârisî (Radıyallâhu Anh), Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den şöyle rivayet etmiştir: “Kim cuma günü yıkanır, gücü yettiğince temizlenir ve evinde temiz koku sürünerek camiye giderse ve iki kişi arasına (rahatsız edici bir şekilde) girmeden farz olan namazı kılar, imam konuştuğu zaman onu dinlerse, bir cumadan diğer cumaya kadar olan günahları affolur.”[3]
Konuyla ilgili bir başka hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Her müslüman üzerine cuma günü yıkanmak temizlenmek ve misvak kullanmak bir haktır.”[4]
Yine cuma günü yıkanıp temizlenmenin önemine dair Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh) tarafından rivayet edilmiş olan bir başka hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur: “Ey müslümanlar topluluğu, bugün Allah’ın size bayram kıldığı cuma günüdür. Yıkanınız ve misvak kullanınız.”[5]
Evs ibnü Evs es-Sekafî (Radıyallâhu Anh), Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğunu naklediyor: “Her kim (başını) yıkayıp boy abdesti alır, erken çıkıp hutbenin başına yetişir, (mescide) hayvana binmeden yürür ve imama yakın oturup kimseyle konuşmadan hutbeyi dikkatle dinlerse, her adımında, namazıyla ve orucuyla bir yıl işlediği amel sevabını alır.”[6]
Ebû Bekir ve İmrân ibnü Husayn (Radıyallâhu Anhumâ)nın nakletmiş oldukları bir hadîs-i şerîfte Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor: “Kim cuma günü yıkanırsa, bütün günah ve hataları örtülür. Yürümeye başladığı zaman her adım başı yirmi sevap alır. Namazdan çıktığı zaman iki yüz yıllık amelin karşılığını almış gibi olur.”[7]
Semûre ibnü Cündeb (Radıyallâhu Anh) rivâyet ediyor: Allah Rasûlu (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Cuma günü kişi için abdest almak ne güzel; ama yıkanırsa, tabii ki yıkanmak daha güzeldir.”[8]
Hazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) validemiz şöyle anlatmıştır: “Cumaya insanlar yaylalarındaki evlerinden aba içinde gelirlerdi. Yolda tozlanıp terlerlerdi. Bu nedenle üzerlerinden pis bir koku çıkardı. Hatta Allah Rasûlu (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e henüz evde yanımdayken bir adam geldi (onun halini görünce): ‘Bugününüz için yıkanıp temizlenirseniz çok daha iyi olur’ buyurdu.”[9]
Amr ibnü’l-Âs (Radıyallâhu Anhümâ) Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den şöyle nakletmiştir: “Kim cuma günü yıkanıp varsa kokusu sürünürse, en güzel giysisini giyip insanların omuzlarını çiğneyerek ilerlemeden sessizce oturup vaazı (hutbeyi) dinler, hiçbir boş söz ve harekette bulunmazsa bu, onun iki cuma arasında geçen günahlarına keffâret olur. Kim de boş söz ve davranışlarda bulunur, insanların omuzlarını çiğneyerek ileri geçmek suretiyle onları rahatsız ederse, bu Cuma onun için (ancak) bir öğle namazı olur.”[10]
Dipnotlar
[1] Ahmed Davudoğlu, Sâhîh-i Müslim Tercüme ve Şerhi, Sönmez Neşriyat, Cuma ba’bı.
[2] Buhârî, No:880; Müslim, No:846; Nesâî, No:1383.
[3] Buhârî, No:883; Nesâî, No:1403.
Hadîs-i şerîfte geçen “günahların bağışlanması”, küçük günahlarla ilgilidir. Zira hadîs-i şerîfin bazı tariklerinde yer alan “büyük günah işlemedikçe” ziyadesi bunu beyan etmektedir. Ayrıca bazı hadîs-i şerîflerde bir cumadan diğer cumaya kadar geçen süreye üç gün daha ilâveden bahsedilmektedir ki, bu da ayrı bir fazîlet, mühim bir müjdedir.
[4] Buhârî, Cuma:12
[5] Taberanî, Mu‘cemu’s-Sağîr, No: 2358
[6] Tirmizî, No:496; Ebû Dâvûd, No:345; Nesâî:1398; İbnü Mâce:1087.
[7] Taberânî, Mu‘cemu’l-Kebîr, 18/139.
[8] Nesâî, No:1372.
[9] Müslim, No:847; Ebû Dâvûd, No:1055; Nesâi, No:1379.
[10] Ebû Dâvûd, No:347.