İslâm âlimleri, ilim tahsilinin ilk şartının hâlis bir niyet olduğunu söylemişlerdir. Niyet, her amelin başıdır. İlim tahsili, en fazîletli amellerin başında gelir. Dolayısıyla bu konu açısından bakıldığında niyet, çok daha büyük önem kazanır.
Bu sebeple ulemadan birçoğu kitaplarını niyet konusuyla başlatmış ya da kitaplarını tasnif ederken niyet konusuna müstesna bir yer ayırmışlardır. İmam Buhârî (Rahimehullâh) Hazretleri, Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en sahîh kaynak olarak kabul edilen ve Sahîh-i Buhârî olarak bilinen eserine niyet hadisiyle başlamıştır.
Hazreti Ömer (Radıyallâhu Anh)ın rivâyet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği vardır. Kimin hicreti Allah ve Rasûlüne (hicret niyetiyleyse), hicreti Allah ve Rasûlünedir; kimin de hicreti kazanmak istediği bir dünyalık veya nikâhlanmak istediği bir kadın içinse, hicreti de hicret ettiği o şeyedir.” (Buhârî, Bed’ü’l-Vahy:1, Itk:6; Müslim, İmâret:155)
Tebeü’t-Tâbiîn devrinin büyük âlimlerinden Abdurrahman ibnü Mehdî (Rahimehullâh) niyet hadîsini kitabın başına yazma konusunda şöyle demiştir: ‘’Kim bir kitap tasnif ederse, ‘Ameller niyetlere göre değer kazanır…’ hadisi ile başlasın.’’ Onun bu konuyla ilgili bir başka sözü şöyledir: ‘’Eğer bir kitap yazıp onu bölümlere ayırsaydım, Hazreti Ömer (Radıyallâhu Anh)tan rivâyet edilen, ‘Ameller niyetlere göre değer kazanır…’ hadîsini mutlaka her bölümün başına koyardım.’’[1]
Niyet hadîsi hakkında İmam eş-Şâfiî (Rahimehullâh) şöyle buyurmuştur: “Bu hadîs ilmin üçte biridir. Fıkıhtan yetmiş baba giriyor.” İmam Ahmed ibnü Hanbel (Rahimehullâh) da bu hadîsin, İslâm’ı hayata tatbik konusunda insanlara kifâyet edecek dört hadisten biri olduğunu belirtmiştir.[2]
İlim Yolunda Atılacak İlk Adım Hâlis Niyettir
Ulemânın büyüklerinden İbnü Receb el-Hanbelî (Rahimehullâh), el-Câmiü’l-Ulûm ve’l-Hikem adlı eserine bu hadîs-i şerîfle başlamış ve bu hadîs-i şerîfin önemine temas etmiş, kendisinden evvel yaşamış olan ulemâdan da iktibaslarda bulunmuştur.
İmâm-ı Gazâlî (Rahimehullâh) İhyâ’sına ilmin fazîletleriyle ilgili bahisle başlamış ve ilim tahsili konusunun niyetle olan alâkasına önemle dikkat çekmiştir.
İmâm-ı Mâlik (Rahimehullâh) ilim tahsili konusundaki niyetin hayatî önemini şu sözüyle açıklamıştır: “’İlim tahsil etmek çok güzel bir şeydir. İlmi neşretmek daha da güzeldir; fakat iyi niyetli olmak şartıyla. Öyleyse sabahtan akşama kadar senden ayrılmayan amelleri gözden geçir ve hiçbir şeyi onlara tercih etme!”[3]
Ta‘limü’l-Müteallim ve ilim âdâbına dair kaleme alınmış, medreselerimizde ders kitabı olarak okutulan kitaplarda da ilim taliplisinin evvela yapması gereken şeyin niyetini güzel yapmak olduğu konusu, müstakil bir bahis olarak işlenmiştir.
İsmailağa Hâfızlık ve Arapça Medreseleri
İsmailağa Câmiası olarak, ecdâdımızdan tevârüs etmiş olduğumuz medrese müessesesini etkili bir şekilde yaşatmayı öncelikli gayemiz sayıyoruz. İslâmî ilimlerin öğrenilmesi ve hayata tatbik edilmesi konusunda mürşidimiz Mahmud Efendi Hazretleri ’nin tedrîsât usûlünü ve “Her mahalleye bir erkek ve bir kız medresesi açılsın!” sözünü esas alıyoruz.
Mukaddes kitâbımız Kur’ân-ı Kerîm’in muhâfazasının yolu olan Hâfızlık ve İslâmî İlimleri öğrenmenin yolu olan Arapça medreselerimiz, yurt genelinde çok sayıda hoca ve talebe ile tedrîsâta devam etmektedir. Yürüttüğümüz ilmî faaliyetlerimize katkı sağlayarak ilmin tahsil edilmesi ve sonraki nesillere aktarılmasına yönelik hizmetlerimize ortak olabilirsiniz. Detaylı bilgi ve bağış için tıklayınız…
Dipnotlar
[1] İbnü Receb el-Hanbelî, Câmiu’l-Ulûm ve’l-Hikem, (Thk. Mahir Yasin Fahl), Dâru ibnü Kesîr, Beyrut, 2008, s.31
[2] İbnü Receb el-Hanbelî, Câmiu’l-Ulûm ve’l-Hikem, (Thk. Mahir Yasin Fahl), Dâru ibnü Kesîr, Beyrut, 2008, s.31
[3] İmâm-ı Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, Trc. Ahmed Serdaroğlu, Bedir Yayınevi, İstanbul, 2002, c.1, s.165