Hazreti Cabir (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edilen bir hadisi şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Ramazanın son gecesi olduğu zaman, gökler, yerler ve melekler ümmet-i Muhammed’in musibeti için ağlar.” O zaman: “Ey Allah’ın Rasulü! O hangi musibettir?” denilince, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Ramazanın gidişidir, zira şüphesiz ki onda dualar kabuldür, sadakalar makbuldür, sevaplar katlanmıştır, azap ise uzaklaştırılmıştır.”
Ramazân-ı Şerîf ayının çıkışı mü’minler için bir musibet niteliği taşır. Bu sebeple Ramazân-ı Şerîf’i uğurlamak mü’minlere çok zor gelir. Son iftarlar ve son sahurlarda hatırda hep Ramazân-ı Şerîf’e vedâ duygusu vardır.
Hepimiz gücümüz yettiği ve imkânlarımız elverdiği ölçüde bir şeyler yapmaya, Ramazân-ı Şerîf’i ihyâya gayret ettik. Amellerimizin kabul olup olmadığını bilebilmemiz mümkün değil; fakat bizim mükellef olduğumuz, üzerimize düşeni yapmak ve fazîletlere, müjdelere nâil olma yolunda çabalamaktır. Bundan gayrısı, Allah Te‘âlâ’nın rahmeti, lütfu ve fazl-ı keremine bağlıdır. Bundan dolayı Hazreti Ali (Radıyallahu Anh)ın Ramazân-ı Şerîf ayının son gecesinde: “Ah keşke bilseydim; kabul olunmuş kimse hangisidir ki onu tebrik edelim, red kimse hangisidir ki, ona taziyede bulunalım.” dediği rivâyet edilmiştir.
Aynı konuda Abdullah ibnü Mes‘ûd (Radıyallâhu Anh)ın “Ey makbûl kişi! Sana mübârek olsun! Ey merdûd kişi! Senin de musibetini Allah Te‘âlâ telafi etsin.” dediği rivâyet edilmiştir.
Ramazân-ı Şerîf’in Son Gecesi
Ramazân-ı Şerîf’in son gecesi içindeyiz. Bu gece şerefyâb olduğumuz sohbet, bu ayın son sohbeti, kıldığımız terâvîh namazı da senenin son terâvîhi oldu. Bu gece kalkacağımız sahur da, bu aydaki son sahurumuz, yarın akşamki iftarımız da senenin son iftarı olacak.
İsmailağa Vakfı olarak her sene olduğu gibi bu sene de planlamış olduğumuz iftar organizasyonumuzu Ramazân-ı Şerîf boyunca sürdürmeye gayret ettik. Vakfımızın yemekhanesinde, vakıf binamızın her katında, Şeyhülislâm Mehmed Esad Efendi Medresemizin avlusunda ve Yavuz Sultan Selim külliyesinde 3000 misafirimize ikramda bulunduk.
İsmailağa Camiimizde birden fazla vakitte mukabeleler okundu, terâvîh öncesi sohbetlerle vaaz-ü nasihatler devam etti. Resmî yayın organlarımız ve sosyal medya hesaplarımızdan Ramazân-ı Şerîf’in anlamı, önemi ve fazîletlerine dair uyarıcı ve teşvik edici yayınlarda bulunmaya çalıştık. İhtiyaç sahiplerini gözetmeye ve aynî yardımları, hakîkî ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya gayret ettik. Hizmetlerin makbuliyeti ve daha nice Ramazân-ı Şerîf aylarında bir arada bulunabilme ümidiyle…