27 Temmuz günü, Osmanlı’nın Bizans ile karşı karşıya geldiği ilk savaş olan Koyunhisar Savaşının neticelendiği gün olması açısından önem taşır.
1302 senesinde gerçekleşen savaşın cereyan etmiş olduğu yer, bugün Bursa ili sınırları içerisinde kalan ve Hamidiye köyü olarak bilinen mevkidir. Savaş batılı kaynaklarda Bafeus/Bapheus adlarıyla yer almaktadır. Koyunhisar, bu bölgede bulunan büyük bir kalenin adıdır. Hisarın günümüze ancak bazı kalıntıları ulaşabilmiştir.
Savaşın Başlıca Sebepleri
Beylikten devletliğe giden süreçte genişleme siyaseti doğrultusunda ilerleyişini sürdüren Osmanlı’nın İzmit dolaylarına ulaşması ve bilhassa İznik’i yeniden Türk hâkimiyeti altına alma girişimi bölgedeki Bizans tekfurlarını harekete geçirmiş ve aralarında anlaşarak Osmanlı’ya savaş açmalarına sebep olmuştur.
Mücahidler Bizans üzerine muhtelif baskınlar düzenlemiş, baskın esnasında okçular da düşmanı büyük zayiata uğratmıştır. İstanbul’dan yardım isteyen tekfurlara destek için yola çıkan kuvvetlerin de mücahidler tarafından güçlü bir taarruzla denize döküldüğü kaydedilmiştir.
Koyunhisar’da bir hafta boyunca aralıklı olarak süren çarpışmalar Koyunhisar savaşı olarak anılmıştır. Osman Bey’in yeğeni Aydoğdu Bey de bu çarpışmalardan birinde şehit olmuş ve buraya defnedilmiştir. Kabri, Koyunhisar’ın girişindedir. Onun şehadeti Osmanlı’nın askerî gücü açısından önemli bir kayıptır; fakat muharebe, Osmanlı’nın büyük bir başarısıyla neticelenmiştir. Dönemin Bizans İmparatoru 2. Andronikos Paleologos, canını firar ederek ancak kurtarabilmiştir.
Fethi Hazırlayan Etkenler
O dönemde Bizans Hanedanını teşkil eden Paleolog hanedanından evvel kaleler, kendilerine yüksek meblağlar bağlanmış ve birçok arazinin geliri tahsis edilmiş komutanlar tarafından korunuyordu. Bu hanedanın başa gelmesinin ardından kale komutanlarına ayrılan gelir düşürüldü ve üzerine bir de vergi eklendi. Bu durum muhafızların hudutları koruma konusunda eski hassasiyetten uzaklaşmalarına sebep oldu. Çevredeki diğer beyliklerin direncinin kırılması da yine kale komutanlarının direkt hedef haline gelmesini sağladı. Bu gibi boşluk ve imkânların oluşması, Osmanlı’nın elini güçlendirdi ve işini de hayli kolaylaştırdı.
Koyunhisar Savaşının Mühim Neticeleri
Osman Bey’in adeta kahramanlaştığı muharebe, -daha evvel de ifade ettiğimiz gibi- Osmanlı’nın Bizans’la ilk karşılaşması olması açısından mühim bir tarihi hadisedir.
Muharebe sonucunda bölge savunması için stratejik önemi haiz olan Kite Kalesi fethedildi. Bursa, kuzeyi hariç üç taraftan Osmanlı topraklarıyla çevrildi. Yörenin fethiyle birlikte İzmit ve İznik yolu da Türklere açılmış oldu. Bizans tekfurlarının Osmanlı’ya karşı kaybetmesiyle, gücü zaten zayıflamış olan Bizans, daha da fazla güç kaybına uğradı. 1313 yılında Harmankaya tekfuru Köse Mihal, İslâmiyet’i kabul etti ve Osmanlılara katıldı. Aynı yıl Lefke, Mekece, Akhisar, Geyve ve Leblebici gibi önemli kaleler de fethedildi.
Bazı tarihçiler bu savaşın en önemli sonucunun, Osmanlı Beyliği’nin “Devlet” olarak tescili olduğunu belirtirler. Savaş sonucunda Bizans’ın hudut boylarını yöneten tekfurlar Osmanlı ile baş edemeyeceklerini anlayıp destek ve yardım arayışına girmiş fakat olumlu neticeler elde edememişlerdir. Böylece Osmanlı Devletinin ünü bütün çevreye yayılmış ve gücü de diğer beylikler tarafından kabul edilmiştir. Bazı tekfurlar da Osmanlı ile anlaşma ve ihtilâflarda Osmanlı’yı hakem olarak tanıma noktasına gelmişlerdir.
Osmanlı Devletinin tarih sahnesindeki hızlı ve güçlü ilerleyişi Koyunhisar Savaşından sonra da devam etmiş, Osman Gâzî seferlerden seferlere koşmuş ve fetihlere nâil olmuştur.