Libya’nın dağlık bölgesi Cebel Ahdar’da 1860’larda dünyaya gelen Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh), ilim tahsilini bölgede etkin olan Senûsî tarîkatına mensup medreselerde tamamladı. Senûsî tarîkatı içindeki eğitiminde başarı göstererek hareketin önde gelen isimlerinin dikkatini çekti.
Birçok Kuzey Afrikalı Müslüman gibi Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh)in de mensubu bulunduğu Senûsî tarîkatı, 19. yüzyılda Kuzey Afrika’da teşekkül etmiş, kısa zamanda çok hızlı inkişaf göstermiş ve içinde barındırdığı diriliş ile sömürgeci güçlere karşı Afrikalı Müslümanların soluğunu daima diri ve taze tutmuş bir ekoldür.
Mücâhede ve Mücadele Yolunda Senûsî Tarîkatı
Hüviyeti itibarıyla tasavvufî bir kurum olmakla birlikte, bir ıslahat hareketi olarak da görülebilecek Senûsî tarîkatı, tasavvufu aslî güzelliğine döndürmeyi, onu bir miskinler ocağı olmaktan çıkarıp hayatın her yönünü kucaklayan bir hizmet kurumuna dönüştürmeyi hedeflemişti. Merhum allâme Ebu’l-Hasen en-Nedvî (Rahmetullâhi Aleyh) “Hakiki Tasavvuf” adlı eserinde, Senûsîliğin tasavvufla cihâdı, mücâhedeyle mücâdeleyi birleştirmenin en parlak örneklerinden biri olduğunu dile getirmektedir.
Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh), 1899 yılında Çad’da Fransızların sömürge ve misyonerlik çalışmalarına karşı silahlı mücadeleye girişti. İtalya, 1911’de Libya’nın işgalini başlatarak Trablus ve Bingazi’ye saldırdı. İtalyan kuvvetleri bölgedeki Osmanlı güçlerinden teslim olmalarını talep etti ancak Osmanlı birlikleri bunu reddederek Libya yerel savunma birlikleriyle iç kesimlere çekilip İtalyanlara karşı mücadele etti.
Çöl Aslanı Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh)
Osmanlı birlikleri, Balkan Savaşı’nın patlak vermesiyle Anadolu’ya geri dönerken, İtalyanlar Trablusgarp vilâyetine bağlı Trablus, Fizan ve Sirenayka bölgelerini ele geçirdi. Mesleği Kur’ân-ı Kerîm ve İslâmî ilimler olan Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh), coğrafyayı yakından tanıması vesilesiyle ve stratejik savaş taktikleriyle İtalyanları büyük hezimetlere uğrattı. Savaşlardaki başarılarıyla “Çöl Aslanı” lakabını alan Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh), ilerlemiş yaşına rağmen İtalya’ya karşı 22 yıllık mücadelesi boyunca birçok işgal valisini mağlûbiyetlerle ülkesine geri gönderdi.
1930 yılında Mussolini tarafından bölgeye vali olarak atanan General Radolfo Graziani, Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh) ve mücahidlerinin direnişini kıramayacağını anlayınca farklı bir yol izlemeye karar verdi. Cebel Ahdar bölgesindeki yaklaşık 100 bin kişilik sivil yerel halk, sahil şeridindeki toplama kamplarına getirildi ve Mısır sınırı da kapatılarak Libya direnişçilerinin destek hattı kesildi. Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh)in liderliğini yaptığı Senûsî birlikleri mücadelesine devam etti ancak yerel halktan İtalyanlarla iş birliği yapanların ihaneti ve İtalya hava kuvvetlerinin saldırıları sonucunda, 11 Eylül 1931’de Slunta bölgesinde pusuya düşürüldü ve yaralı bir şekilde yakalandı. İtalyan güçleri tarafından Slunta savaş esirleri kampında çıkarıldığı sözde mahkeme tarafından idama mahkûm edilerek 16 Eylül 1931’de idam edildi.
Allah Teâlâ, İslâmî direnişin sembol isimlerinden Şehid Ömer Muhtar’a rahmet etsin! Bizleri de büyüklerin hayatından ibret alan, onlar gibi onurlu bir mücadelenin neferleri kılsın!