Hayâ: İnsanın yapılması çirkin olan veya terk edilmesi yapılmasından hayırlı olan bir işi yapmayı istediği zamanda iç dünyasının dışına yansıyarak yüzünü kaplayan ince bir duygudur.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) insanlar içinde en hayâlı olanı ve gözünü avretten en çok sakınanı idi.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hoşlanmadığı en ufak bir şey olduğunda bunun belirtisi yüzünde belirecek kadar hassas ciltli, ince tenli idi. Hayâsından ve kereminden dolayı kimse ile hoşa gitmeyecek bir şey konuşmazdı.
Allah-ü Teâlâ şöyle buyurdu:
اِنَّ ذٰلِكُمْ كَانَ يُؤْذِي النَّبِيَّ فَيَسْتَحْـي۪ مِنْكُمْۘ وَاللّٰهُ لَا يَسْتَحْـي۪ مِنَ الْحَقِّۜ… ٥٣
“Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez.” (Ahzâb Sûresi; Âyet:53)
Ebû Said el-Hudrî (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatıyor:
“Rasulullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) evin iç odasında oturan bakire bir kızdan daha hayâlı idi. Bir şeyden hoşlanmadığında onu yüzünden anlardık.” (Buharî)
Enes (Radıyallâhu Anh)’tan rivâyet edildiğine göre: “Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)‘in yanına yüzünde sarı bir leke olan bir adam geldi. Ona hiçbir şey söylemedi. Zira kimsenin yüzüne hoşuna gitmeyeceği bir şey söylemezdi. Adam çıktığında: ‘Söyleseniz de o şeyi yıkasa’” buyurdu.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’den şöyle rivâyet edilirki O, hayâsından dolayı gözünü kimsenin yüzüne dikmez ve hoşuna gitmediği halde söylemek zorunda kaldığı bir şeyi üstü kapalı bir şekilde söylerdi.
Hazreti Âişe (Radıyâllahu Anhâ) şöyle buyurmuştur:
“Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’in avret mahallini hiçbir zaman görmedim.” (İmâm Tirmizî “Şemail”)