Ramazân-ı Şerîf ayını Cehennemden âzâdlık kılan ve mü’minlere, fazîleti pek yüce iki büyük bayram hediye eden Allah Te‘âlâ’ya nihâyetsiz hamd-ü senâlar olsun! Bizlere Ramazân-ı Şerîf ibâdetlerini kâmil şekilde îfâ edebilme yollarını gösterip fiilî olarak öğreten, sevinç ve sürûr vesilesi bayramları Âlemlerin Rabbi olan Allah Te‘âlâ’dan bizlere hediye getiren Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, âli ve ashâbına salât-ü selâm olsun!
Pek çok fazîlet ve müjdelerle dolu bayram günleri, mü’minlerin geceden yoğrulduğu sevinç ve heyecanla başlayıp namazla ve bilâhare bayramlaşmayla devam eden müstesna günlerdir. Ramazân Bayramı günleri, bir ay boyunca tutulan orucun ardından, Allah Te‘âlâ’nın lütfettiği nimetlerle gün aydınlığında yeniden buluşma günleridir.
Ramazân-ı Şerîf’in özlemi hiçbir zaman dinmez. Mü’minler, eslâfımızın da hassasiyeti gereği, bu mübârek ayı takip eden altı ay boyunca Ramazân amellerinin kabulü için duâ ve niyâza devam ederler. Sonraki altı ay ise, bir sonraki sene Ramazân-ı Şerîf ayına kavuşabilme ümidi ve niyâzıyla geçer.
Bayramlar, iyilik ve güzellikleri paylaşma günleri olmanın yanında, hususî dinî vecibelerimiz ve görevlerimiz bulunan günlerdir. Sosyal yönüyle çok büyük önem taşıyan bayram günlerinde küskünler barışır; dertler devâ, darlık ve borçlar edâ, hastalar şifâ, sıkıntılara dûçâr olanlar salâh bulur. Bayram günlerinin fazîletleri ve bu günlerde îfâ etmemiz gereken dinî vazifelerimiz hakkında detaylı malûmata Bayram arşivimizden ulaşabilirsiniz.
Bayramlarda Vazifelerimiz
Bayram günleri, tekbîr günleridir. Zira âyet-i kerîmede:
“Allâh (yolculuk ve hastalık halinde oruç tutmamanızı serbest kılarak) size kolaylık dilemektedir, size zorluk (çıkartmak) istememektedir. (Allâh-u Te`âlâ bütün bunları açıklamıştır ki, böylece İslâm’ın hükümlerini bilesiniz,) bir de (oruç tutulması gereken günlerle alâkalı) o sayıyı tamamlayasınız ve sizi (râzı olduğu amellere) hidâyet buyurmuş olmasına karşılık Allâh’ı (yüceltici ifadelerle) tekbîr edesiniz diye! Tâ ki (bu sayede) siz şükredesiniz!” (Bakara Sûresi:185’ten.) buyurulmuştur.
Bayrama, gecesi ihyâ edilerek girilir. Bayramlar, “Teşrîk Tekbirleri” ile süslenir. Sabahında gusledilir, tırnaklar kesilir ve beden temizliği konusunda özen gösterilir. Bayram günlerinde temiz ve güzel elbiseler giyilir, güzel koku sürünülür, bıyıklar kısaltılır ve sabah (mümkünse hurma) tatlı yenilir. Gücü yetenler için namaza yürüyerek gitmek, giderken ve gelirken farklı yolları tercih etmek; bayram namazı için toplanmış bulunan cemaatten, mahşer gününü düşünerek ibret almak ve kabir ziyâretlerinde bulunmak, bayram günlerini ihyâya yönelik hadîs-i şerîflerde tavsiye edilmiş olan nebevî haslet ve hassasiyetlerden, müstehâb kabul edilen amellerdendir.
İhtiyaç sahiplerinin Ramazân Bayramına hazırlanabilmeleri için fıtır sadakasının bayram namazından önce verilmesinin önemini ve zekât ibâdetini henüz îfâ etmemiş kardeşlerimize Ramazân-ı Şerîf’in bereketinden istifade niyetiyle bu ayda ödemenin ehemmiyetini bir kez daha hatırlatır, başta Ramazân-ı Şerîf amelleriniz olmak üzere bilcümle ibâdetlerinizin kabulünü dileriz.
Mübârek Ramazân Bayramının, tüm İslâm âlemi için hayırlara vesile olmasını temennî eder, ümmet-i Muhammed’in tek vücut hâlinde hareket edebileceği; insanlığın bereket, huzûr ve sükûna kavuşacağı günlere vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederiz.
İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı