أَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
﴾وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ﴿
Âlemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ’ya hamd, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, Ehl-i Beyti’ne ve Ashâb-ı Kirâm’a salât ve selâmdan sonra…
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Kur’ân-ı Kerîm’in açık beyânına göre, âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.[1] İsmail Hakkı Bursevî (Rahimehullâh) Rûhu’l-Beyân tefsirinde, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in, kâfirler için dahi bir rahmet oluşuna dair şu îzâhı kaydetmiştir: “Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), kâfirler için de bir rahmettir. Onun sebebiyle cezaları tehir edilmiş, onun sayesinde, hepsinin kökünü kazıyacak bir azabdan, yerin dibine geçirilmekten, hayvan suretine sokulmaktan emin olmuşlardır.”[2]
Ümmet-i Muhammed’in Hassasiyet ve Gayreti
Bütün hayatı, rahmet olduğu ümmeti tarafından, son derece sağlam bir şekilde kayıt altına alınması için mümkün bütün gayretler sarf edilmiştir. Zira İslâmiyet’i anlayabilmek, hayatı Kur’ân’ın tatbiki olan Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)i anlamakla mümkün olabilecek bir iştir. Hadis ilmi, bütün bu malûmatı kaydedip korumamızı sağlamıştır. Bu sebeple, titizlikle kaydedilen rivayetler birçok cihetten ayrı ayrı ele alınıp incelenmiştir. Hatta bu her bir tahkikat ve tetkikat neticesinde, müstakil ilim dalları husûle gelmiştir.
Nitekim âlimlerimiz tarafından Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in kavilleri (söylediği sözler), fiilleri (yaptığı işler), takrirâtı (başkalarının söylediği söz ve yaptığı fiillerden onayladıkları) onun halkî (bedeni/fiziki) özellikleri ve hulukî (ahlâkî) meziyetleri ile ilgili on binlerce eser kaleme alınmıştır. Bu meyanda âlimlerimiz, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in kavlî, fiilî ve takrirî hadîs-i şerîflerini rivayet ettikleri; Kütüb-ü Sitte, Müsned-i Ahmed, Müsned-i Dârimî, Musannef-i ibn Ebî Şeybe ve benzeri binlerce eser kaleme almışlardır.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in hayatı ve hayatında vuku bulan tarihi olayları; vuku sırasına uygun olarak “Siyer İlmi” başlığı altında topladıkları yüzlerce eser kaleme almışlardır. Âdâb-ı muâşerete taallûk eden hadîs-i şerîfleri “Edeb/Âdâb” veya “Ahlâku’n-Nebî” başlığı altında müstakil eserlerde toplamışlardır.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in peygamberliğini ispat eden hadîs-i şerîfleri ise “Delâilü’n-Nübüvve” başlığı altında müstakil eserlerde toplamışlardır. Âlimlerimiz, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in bizzat katıldığı savaşlarla özel ilgilenmiş ve bu konu ile ilgili olarak “Megâzi’n-Nebî” ilmi altında birçok eser yazmışlardır. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in tıp ilmi ile ilgili emir ve tavsiyelerini konu edinen hadîs-i şerîfler ise “Tıbbü’n-Nebî” veya “et-Tıbbü’n-Nebevî” adı altında toplanmıştır.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in konu edildiği bu tür kitaplara ilâveten onun hayatıyla ilgili bir kısım özel vakıalarla da ilgili birçok eser kaleme alınmıştır. Örnek olarak: Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in doğumu ve doğduğu gece vaki olan harikulâde olaylarla ilgili olarak “Mevlidü’n-Nebî” adı altında eserler tasnif edilmiştir. Yine Mekke döneminde gecenin çok kısa bir diliminde Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in bir mûcize olarak Harem-i Şerîf’ten Mescid-i Aksâ’ya götürüldüğü İsrâ mûcizesi ve Mescid-i Aksâ’dan yedi kat gökyüzüne çıkarılıp bilâhare Allah Te‘âlâ’nın hitabına mazhar olduğu Mi‘râc mûcizesi ile ilgili olarak birçok kitap kaleme alınmıştır. Nesebiyle ilgili eserler ve hasâisine dair hususlar da müstakil eserlerde incelenmiştir.[3]
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in üstünlüklerini ihtivâ eden Şemâil-i Şerîfine dair konu başlıkları ve geniş malûmata buradan ulaşabilirsiniz…
Dipnotlar
[1] Enbiya Sûresi:107
[2] Bkz. İsmail Hakkı Bursevî, Enbiyâ Sûresi, 107. âyet-i kerîme tefsiri.
[3] Ayrıca bk. Süleyman en-Nedvî, er-Risâle el-Muhammediyye, s. 87-88.