Selahaddîn Eyyûbî (1138 – 1193)
1137’de Tekrit’te doğdu Babası Necmeddin Eyyûb, Selçuklu emiri İmâdeddîn Zengî’nin hizmetinde görevliydi. Baalbek ve Şam’da büyüyen Salaheddin iyi bir din eğitimi aldı. Askeri yaşamı amcası Asadeddin Şirkuh’un hizmetine girmesiyle başladı. 31 yaşındayken hem Suriye birliklerinin komutanlığına, hem de melik unvanıyla Mısır vezirliğine atandı (1169). 1171’de Mısır’da Şiî Fâtımî halifeliğine son vererek Sünnîliğe dönüldüğünü ilan etti. 1187’de Hattin’de Haçlı ordusunu sıkıştırdı ve bir hamlede yok etti. Haçlılara en büyük darbesini ise 88 yıl Frankların elinde kalan Kudüs’ü 2 Ekim 1187’de teslim alarak indirdi. Kudüs’ün düşmesiyle Batılılar yeni bir Haçlı seferi çağrısında bulundu. III. Haçlı Seferi başladı. Selahaddin Eyyûbî, haçlılara 1192 Kasımına kadar devam eden uzun muharebelerle karşı koydu. İngiliz Kralı Rişar, Eyyûbîlere esir düştü. Selahaddîn Eyyûbî Rişar’ı serbest bıraktı. Hristiyan âleminin bütün imkânlarını seferber ederek hazırladığı Üçüncü Haçlı Seferi, dördüncü yılın sonunda, hezimetle neticelenip, geri döndüler. Selahaddîn Eyyûbî, Üçüncü Haçlı Seferi sonunda, Filistin’deki hâkimiyetini kuvvetlendirdi. Kudüs’ü tahkim ettirip, Suriye’ye gitti. Selahaddîn Eyyûbî, 1193 kışı Şubatında hastalandı. On dört gün hasta yattı. 4 Mart 1193 tarihinde, 56 yaşında Şam’da vefat etti. Kabri Şam’da Medresetü’l-Aziziye’dedir.
Erbilli Şeyh Muhammed Esad Efendi Hazretleri (1847-1930)
1264(1847) tarihinde, Irak’ın Erbil kasabasında dünyaya gelmiştir. Hem anne ve hem baba tarafı seyyittir. Dedesi Şeyh Hidâyetullah Efendi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin Erbil halifesi idi. Muhterem pederleri Mehmed Said Efendi de Nakşibendîliğin Hâlidiyye koluna bağlı bir şeyhti. Babasının tekkesinde dînî ilimlerini tahsil ettikten sonra, 23 yaşında 1870’de Tâhâ el Harîri’ye intisap etti. Beş yılda seyri sulûkünu tamamlayarak, hilafet aldı ve hacca gitti. Hac dönüşü şeyhi vefat edince, İstanbul’a geldi. Fatih Camiinde ders verdi. Ünü kısa zamanda her yana yayıldı. Meclis-i Meşâyih üyeliğine tayin edildi. Şeyh Abdulhamid Rıfkani’den aldığı Kâdirî icazetnamesiyle ve Fındıkzade’deki Kelâmî dergâhına tayin olundu. Burada Kâdirî ve Nakşî usullerince zikir meclisleri düzenledi. 1900 yılında Abdülhamid Han tarafından bilinmeyen bir sebeple Erbil’e nefyedildi. Meşrûtiyetin ilanına kadar irşad faaliyetini sürdürdü. Esad Efendi Meşrûtiyet ile beraber İstanbul’a döndü. Meclis-i Meşâyıh başkanı oldu. Tekkelerin kapatılmasından sonra hiç sokağa çıkmamaya karar vererek, Erenköy Kazasker’de satın aldığı köşkünde inzivaya çekildi. Evi sürekli polis gözetimine alındı. 23 Aralık 1930’da Menemen vakasıyla ilgili olarak tutuklanarak Menemen’e sevk edildi. İdam talebiyle yargılandı. İlerlemiş yaşı sebebiyle cezası müebbede çevrildi. Oğlu Ali Efendi idam edildi. Menemen’de askerî hastanede 3 Mart’ı 4 Mart’a bağlayan gece yarısı vefat etti. Zehirlendiği de söylenir. Cenazesi ailesine verilmeyerek Menemen’de defnedildi.