Yavuz Sultan Selim Hz.’nin halife oluşu 1517
Gümüşhane’nin Kurtuluşu 1918
YAVUZ SULTAN SELİM(HZ.)’NİN HALİFE OLUŞU
Yavuz Sultan Selîm Han(Hz.), 15 Şubat 1517’de parlak bir merâsimle Memlûklular’ın sarayına girdi. Devrin vak’anüvisi, halkın Yavuz’u Kâhire’de karşılayışını şu şekilde anlatır:“Halk, Yavuz’un ihtişâmını seyretmek için sokakları ve pencereleri doldurmuş idi. Yavuz’u çok değişik zannediyorlar, giyiminin ve kavuğunun etrafındakilerden farklı olacağını düşünüyorlardı. Yavuz ise, önde değil, cengâverlerinin ortasında idi. Elbiseleri ve kavuğu, yanındakilerden farklı değildi. Ve önüne bakarak mütevâzî bir şekilde yürüyordu.” 20 Şubat Cum’a günü, Melik Müeyyed Câmii’nde okunan hutbede hatîbin kendisinden:«Hâkimü’l-Harameyni’ş-Şerîfeyn (iki şerefli belde olan Mekke ve Medîne’nin hâkimi)» diye bahsetmesi üzerine derhal hatîbe müdâhale ederek;«–Yok yok! Bilakis Hâdimü’l-Harameyni’ş-Şerîfeyn (iki şerefli belde olan Mekke ve Medîne’nin hizmetçisi!)» diye ağlayan kanlı gözlerle cevap verdi. Ardından halıyı kaldırıp toprağa secde ile Rabbine şükretti.
Yavuz Selim Küpe Takıyor muydu?
Yavuz süs ve ihtişamdan hoşlanmayan bir Padişahtır. Doğru olan resimlerinde pala bıyıklar vardır; ancak küpe yoktur. Topkapı Sarayı’nın Portreler Bölümünde 17/66 numara ile 70 x 65 cm ebadında bulunan küpeli Yavuz Portresi ile Macar bir ressama ait olduğu söylenen küpeli resme gelince; Yavuz’un minyatürlerde ve elimizde bulunan resimlerinde bunun gibi küpeli olan üçüncü bir resmi bulunmamaktadır. Kaldı ki bu resimler arasında resmî nakkaşlar tarafından yapılanları vardır. Yavuz’a isnat olunan ama tamamen hayalî ve uydurma olan Avrupalı ve İranlı ressamlara ait resimler çokça bulunmaktadır. Tarih kaynakları bu noktanın altını çizmektedirler. Bu küpeli resmin de uydurma resimlerden biri olması kuvvetle muhtemeldir.