Zilhicce ayı içerisinde tutulacak oruç konusunda bazı mühim hatırlatmalar:
Oruçlar; farz, kefâret, tayin edilmiş adak, mutlak adak ve nafile olmak üzere muhtelif nev’ilere ayrılmıştır. Bu itibarla, oruç nev’ileri, bilhassa niyetin gerçekleştirileceği vakte göre farklılık arz etmektedir. Zilhicce ayı içerisinde tutacağımız oruçlar, -Ramazân-ı Şerîfte tutulamamış olan orucun kazasına, kefaret orucuna yahut da (mutlak-mukayyed) nezir orucuna niyet edilmediği takdirde- nafile oruç kapsamına girecektir.[1] Buna göre;
a- Nafile oruca, imsak vaktinden itibaren orucu bozacak herhangi bir hâl meydana gelmedikten sonra, kaba kuşluğa (istivâ vakti) kadar niyet edebilmek mümkündür. Buna mukabil, akşam güneşin batışından itibaren imsak vaktine kadar niyet etmek ve oruca imsak ile birlikte bilinçli bir şekilde başlamak ihtilaflardan da uzak durma noktasında ihtiyata daha uygundur.
b– Ramazân-ı Şerîf’te herhangi bir sebeple oruç tutamayıp senenin diğer ayları içerisinde ve buna dahil olarak Zilhicce ayı içerisinde bu kaza oruçlarını tutacak olanların, imsak vaktine yani ikinci fecrin doğuşuna kadar niyet etmiş olmaları gerekir. Aksi takdirde oruçları nafileye dönüşmüş olacaktır.[2]
c– Ülkemizde Ramazân-ı Şerîf ayı boyunca sabah ezanları, imsak vaktinden özellikle haberdar etmek maksadıyla İmsak vaktinin girişinde okunmaktadır; lâkin Ramazân-ı Şerîf dışında, Hanefî Uluları’nın Mezhebi’ne göre sabah namazını kılmanın faziletli olduğu bir vakitte okunmaktadır. Bazı kimselerin ezân-ı muhammediye’nin Ramazân-ı Şerîf ve arta kalan aylarda okunma vakti sebebiyle yanılgıya düştükleri işitilmektedir. Ramazân-ı Şerîf dışında oruç tutan kardeşlerimiz oruç başlangıcı olarak, takvimlerinde yer alan ‘’imsak vakti’’ saatini esas almalıdırlar.
Zilhicce Orucunun Faziletleri ile İlgili Hadisi Şerifler
Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)‘dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allâh’ın Kendisine ibâdet edilmesini en çok sevdiği günler, Zilhiccenin (ilk) on (günü)dür. Onlardan her bir günün orucu, bir senenin orucuna, her bir gecenin kıyamı da, Kadir gecesinin kıyamına denktir.” (Tirmizî, Savm:52, No:758, sh:224)
Âişe (Radıyallâhu Anhâ)‘dan gelen bir rivayete göre; “Zilhiccenin her bir gün orucuna karşı, yüz köle azadı, yüz deve kurbanı ve Allâh yolunda cihada yüz at bağışı sevabı vardır.” (Geylânî, el-Ğunye 2/39)
Hafsa (Radıyallâhu Anhâ) validemizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) dört şeyi hiç terk etmezdi:
a) Zilhicce’nin ilk on gününün orucu,
b) Aşura orucu,
c) Her aydan üç gün orucu,
d) Sabahın iki rekât sünneti.”(Geylânî, el-Ğunye 2/39)
Câbir (Radıyallâhu Anh)‘dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte; Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Zilhiccenin on gününü oruçla geçirene Allâh-u Te’âlâ her bir gün karşılığında bir sene oruç yazar.” (Ali el-Muttakî, Kenzu’l-ummal No:24265, İbn-i Adiyy, el-Kamil, 6/472)
Âişe (Radıyallâhu Anhâ)‘dan rivayet edildiğine göre:
“Bu on günden bir gün dahi oruç tutan kişi, sanki geri kalan senenin tümünde Allâh-u Te’âlâ’ya ibadet etmiş gibi olur.”(Geylânî, el-Ğunye 2/40)
Terviye Günü Orucu:
İbn-i Abbas (Radıyallâhu Anhuma)‘dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Terviye (Zilhiccenin sekizinci) gününün orucu, bir seneye, Arefe gününün orucu ise, iki seneye keffârettir.”(Ebû’ş-Şeyh, İbn-i Neccar, Nebhanî, el-Fethu’l-Kebîr, No:7294, 2/24)
Âişe (Radıyallâhu Anhâ)’dan gelen bir rivayete göre; “Terviye günü orucuna karşı, bin köle azadı, bin deve kurbanı ve Allâh yolunda cihada bin at bağışı sevabı vardır.” (Geylânî, el-Ğunye 2/39)
Arefe Günü Orucu:
Arefe günü Zilhicce’nin dokuzuncu günüdür. Bu günde oruç müstehabtır.
“Ebû Katâde (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’in: “Arefe günü orucu geçen seneyle, gelecek seneye keffârettir.” buyurduğunu işittim. (Müslim, Sıyam:36, No:2747)
Arefe günü orucunun müstehab olduğunu beyan eden bu ve birçok hadis vârid olmuştur. Ayrıca bu günün diğer günlerden üstünlüğü vardır.
Âişe (Radıyallâhu Anhâ)’dan gelen bir rivayete göre; “Arefe gününün orucuna karşı, ikibin köle azadı, ikibin deve kurbanı ve Allâh yolunda cihada ikibin at bağışı sevabıyla, bir öncesi ve bir sonrası senenin ecri vardır.” (Geylânî, el-Ğunye 2/39)
Önemli: Bu anlatılanlar hac vazifesinde olmayanlar içindir. Hac vazifesini yapanlar, eğer Arefe günü oruç tutarlarsa, Arafat’ta vakfe ve dua gibi işlerden zayıf düşerlerse oruç tutmazlar, tutarlarsa mekruh olur. Ancak zayıf düşmezlerse iki ibadet arasını cem etmek gibi bir fazilete nail olacakları için, oruç tutabilirler.
Zilhicce Ayının Perşembe Cuma Cumartesi günlerinde üç gün oruç tutmak:
Enes İbn-i Mâlik (Radıyallâhu Anh)’dan rivâyete göre Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: ‘’Her kim herhangi bir haram aydan Perşembe, Cuma, Cumartesi, olmak üzere üç günü oruçlu geçirirse, kendisine (tuttuğu her güne karşılık) iki sene, (başka bir rivayette) yedi yüz sene, (diğer bir rivayette ise) dokuz yüz sene ibadet (sevabı) yazılır.’’ (Taberânî, el-Evsât, No. 1810, 2/468)
Enes (Radıyallâhu Ahn)’ın bu hadîs-i şerîf hakkında: ‘’Ben bunu Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’den işitmemişsem, kulaklarım sağır olsun’’ dediği rivâyet edilmiştir. (Ahmed İbn-i Hicâzî Tuhfetu’l-İhvân, s.10)
Dipnotlar
[1]Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli, (sad. Hüsamettin Vanlıoğlu, Abdullah Hiçdönmez, Fatih Kalender, Emin Ali Yüksel), Yasin Yayınevi, İstanbul-2015, s.370
[2] Bilmen, a.g.e. s.371