Muharrem-i şerîf ayı, aylar arasında mühim bir yere sahip olduğu gibi, Âşûrâ günü de fazîlet ve bereketi yönüyle günler arasında müstesna bir yere sahiptir. Nitekim bu mukaddes gün, geçmiş ümmetler tarafından da ta‘zîm edilmiş, ihyâsı konusunda hassasiyet gösterilmiş mühim bir lütûf özelliğine sahiptir.
Fazîletine binâen, bu günden gâfil olunmamalı ve bereketinden mahrum kalınmamalıdır. İstifadenin yolu hiç şüphesiz sadece rızâ-yi Hakk’a yönelik bir niyetle gerçekleştirilecek sâlih amellerden geçmektedir. Bu açıdan, bu mübârek günde yapılması tavsiye edilen hasletler hakkında bilgi sahibi olmak ve amel konusunda özenli olmak lâzımdır.
Hanefî ulularının mezhebine göre, kerahetten sakınacak şekilde bir gün önce veya sonra ilâvesiyle oruçlu geçirilmesinde büyük ecir ve mükâfat olduğu beyân edilen bu günü, gecesinden başlayarak ihyâ etmek, Mevlâ Te‘âlâ tarafından sunulan büyük bir fırsatı değerlendirmek olacaktır.
Bu vesileyle, tarihte Âşûrâ günü ile tarihlenmiş olan hâdiseler de hatırlanmalı; kurtuluş ve ihsân dolu gelişmelerin yanı sıra meşum Kerbelâ faciası da bir teessür sebebi olarak nedenleri, vukuu ve sonuçlarıyla birlikte değerlendirilerek bir ders sebebi ittihâz edilmelidir.
Âşûrâ gününü, gecesinden başlayarak ihyâya vesile olacak amellere dair bilgilere, muhtelif başlıklar altında topladığımız içeriklerimizden ulaşabilirsiniz:
Âşûrâ Orucunun Sünnet-i Seniyye’deki Yeri
Aşûrâ Gününün Fazîleti ve Tevbenin Önemi
Duâları, Zikirleri ve İbâdetleriyle Âşûrâ Günü
Âşûrâ Günü Gerçekleştiği Rivâyet Edilen Mühim Hâdiseler
Tevbelerin kabul edilip ümmetlerin kurtuluşa nâil olduğu Âşûrâ gününüzü tebrîk eder; âlem-i İslâm’ın işgal ve kargaşalardan halâsına, belâ ve musîbetlerden muhâfazasına, dünyada ve ukbâda necât ve felâhına vesîle olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederiz.
İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı