Asıl ismi, Ebu Süleyman Seyfullah ve Fârisul-İslâm Hâlid bin El-Velîd bin El-Mugire El-Mahzûmî El-Kureşî’dir. 583 yılı civarında Mekke’de dünyaya geldi. Kureyş kabilesinin Mahzumoğulları kolunun önde gelen ismi olan Velîd ibni Mugîre’nin oğludur. Adet üzere çölde bir ailenin yanında 6 yaşına kadar kaldıktan sonra Mekke’ye döndü.
Ailesinin askeri alanda vazifesi olması sebebiyle, küçük yaşta ata binmeyi ve silah kullanmayı öğrendi. Eğitimini ile bizzat babası ilgilenmiştir. Okuma ve yazma öğrendi. Mekke’den düzenlenen ticaret kervanlarına katıldı. İslamiyetin ilk yıllarında Müslüman olmadığı için Uhud savaşına müşrikler tarafında katıldı ve galibiyette büyük pay sahibi oldu. Hendek savaşına katılarak süvari birliğine komuta etti.
Müslüman olması
Hâlid bin Velîd (Radiyallâhu Anh), kardeşi Velîd bin Velîd (Radiyallâhu Anh)ın kendisine yazdığı mektuplar ile İslâm’a ısınmaya başlamıştı. Hudeybiye antlaşması günlerinde Müslümanları namazda iken vurmak isteyen müşriklerin bu niyetinin, Allah (Celle Celâluhû) tarafından Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)e bildirilmesine şahit olunca “Bu kişi korunmuştur” diyerek yaptığı yanlışların farkına varmıştı. [1]
Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in kendisi için söylediği,” Hâlid gibi bir kişinin İslâm’ı tanımaması ne tuhaf! Keşke o, gayret ve kahramanlıklarını müslümanların yanında müşriklere karşı gösterseydi; bu kendisi için çok daha hayırlı olurdu. Biz de onu başkalarına tercih ederdik!”[2] sözünü duyunca Müslüman olmaya karar verdi. 629 yılında Medine’ye gelerek, Osman bin Talha ve Amr bin Âs (Radiyallâhu Anhuma) ile beraber Müslüman oldu.
Katıldığı Savaşlar
Müslüman olduktan sonra ilk katıldığı savaş Mute gazvesidir. Mekke’nin fethinde bulunmuş ve bir birliğin komutanı olarak görev almıştır. Huneyn ve Tebük savaşlarına katılmıştır. Savaşlarda gösterdiği kahramanlık ve başarılar sebebiyle, Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) tarafından kendisine “Allah’ın Kılıcı” ünvanı verildi. Onun emri ile Uzza isimli putu kırarak Medine’ye getirdi.
Hazreti Ebubekir (Radiyallâhu Anh) döneminde, dinden dönen kabilelerle yapılan mücadeleye katıldı. Zülkassa ve Büzâha savaşlarına katıldı. Peygamberlik iddiasında bulunan Tuleyha’nın üzerine yürüdü ve mağlub etti. Zekât vermeyi reddeden Temim kabilesi ile savaştı ve reislerini ortadan kaldırdı. Müseylimetülkezzâb’ın ordusunu Akrâba savaşında yendi ve bu savaşta Müseylime öldürüldü.
Müslümanlarla yaptığı anlaşmayı bozan Ükeydir bin Abdülmelik ile savaşarak onu mağlup etti. Hristiyan Gassanilerin karargahına saldırarak onları dağıttı. İrtidat hareketlerini bastırdıktan sonra, Sâsânî devleti ile savaşarak, Basra Körfezinden, Fırat nehri boyunca olan toprakları fethetti. Ardından Bizans ile yaptığı Ecnadeyn, Fihl ve Yermük savaşlarını kazanarak, Şam topraklarını fethetti.
Vefatı
İslâm ile müşerref olduktan sonra, hayatını cihad yolunda cepheden cepheye koşarak geçiren Hâlid bin Velîd (Radiyallâhu Anh), yaptığı sayısız fetih ve kazandığı savaşlardan sonra ailesi ile birlikte Humus’a yerleşti. 642 yılında burada vefat etmiştir. Kendisinden 18 adet hadis rivayet edilmiştir. Kendisi gibi savaşçı Abdurrahman isimli bir oğlu vardı. Çocuklarının Suriye’de ki veba salgınında vefat ettikleri rivayete edilir. Allah (Celle Celâluhû) şefaatlerine mazhar eylesin.
Dipnotlar