Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) senenin -Ramazân-ı Şerîf ayı dışındaki- hiçbir ayında Şa‘bân-ı Şerîf ayındakinden fazla oruç tutmamış ve şöyle buyurmuştur: “Amellerden gücünüzün yettiğini yapın. Çünkü siz bıkmadıkça, Allah da size asla bıkmış muâmelesi yapmaz. Allah yanında amelin en makbulü, kişinin az da olsa devam üzere işlediği ameldir.” (Müslim, Sıyâm:177) Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in Şa‘bân-ı Şerîf ayındaki orucu hakkında Hazreti Âişe (Radıyallâhu Anhâ) şöyle demiştir: “O (Râsûl-i Ekrem) Şa‘bân ayının tamamını oruçla geçirerek sonunda Şa‘bân’ı Ramazân’la birleştirirdi.” (İbnü Mâce, Savm:4)
İçerisinde bulunduğumuz Şa‘bân-ı Şerîf ayı, nâfile oruca devam etme konusunda hassasiyet göstermemiz gereken en önemli aydır. Sâir aylarda tutulmasında fazîlet bulunan üç gün oruç ve pazartesi-perşembe oruçlarını tutmak da bu ayın fazîletleriyle beraber düşünüldüğünde daha bir önem kazanır. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in orucu hakkında şöyle buyrulmuştur: “Rasûlüllâh Zilhice’den dokuz günle Âşûra günü oruç tutardı. Bir de her aydan üç gün, ayın ilk pazartesi ile Perşembe günü oruç tutardı.” (Ebû Dâvûd, Savm:61)
Kıymetli Zaman Dilimlerini İhyâ Konusunda Hassasiyet Göstermeliyiz
Nasıl ki dünyalık nimetler söz konusu olduğunda az çalışmayla çok şey kazanma yolları araştırılıyor ve buna dair fırsatlar değerlendiriliyor ise uhrevî karşılığı olan yollar da bu şekilde araştırılmalıdır. Bu bağlamda bazı ibâdetler için kıymetli olduğu ifade edilen günler ayrıca önem taşır. Oruç ibâdeti söz konusu olduğunda da bazı günlerin diğer günlere nazaran kıymetli olduğu ve gerçekleştirilecek ibâdetlerden hâsıl olacak sevapların katlanacağı bize ulaşmış büyük müjdelerdendir.
Buna göre; âşûrâ gününü bir önceki ve bir sonraki günüyle birlikte üç gün olarak tutmak, ‘Eyyâm-ı Bîyz’ olarak ifade edilen her ayın on üç, on dört ve on beşinci günlerini oruçlu geçirmek müstehâb kabul edilmiştir. ‘Haram Aylar’ olarak bilinen Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarının Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleriyle Zilhicce ayının ilk dokuz gün tutulacak oruç da müstehâb oruçlardandır. Ayrıca Şevval Ayında altı gün oruç tutmak da müstehâbdır.
Oruç ibâdetini sadece Ramazân-ı Şerîf ayıyla sınırlı olarak görmeyip senenin, özellikle de oruç tutmanın müstehâb kabul edildiği günleri gözeterek belli bir bölümünü oruçlu geçirmek sâlihlerin âdetindendir. Oruçla birlikte Allah Te‘âlâ’nın sayısız nimetlerinin farkına varılır. Oruç, insanlara cömertliği öğretir ve israftan kaçınma hassasiyetini aşılar. Oruç sayesinde merhamet ve şefkat hisleri artar. Zühd kapısının anahtarı olan oruç ibadetine verilecek değer, insanın kendisine değer kazandıracaktır.