Vefâtının sene-i devriyesi vesilesiyle Sultan 1. Mahmud Hân’ı hizmetleriyle hatırlıyor, hayırla ve minnetle yâd ediyoruz. Doğumu, şahsiyeti, saltanatı devrinin önemli gelişmeleri ve vefâtı hakkında detaylı malûmata buradan ulaşabilirsiniz…
2 Ağustos 1696’da doğan Şehzade Mahmud, devrin Şeyhülislâmı Seyyid Feyzullah Efendi ve onun oğlu İbrahim Efendi’den ilim tahsil etmek ve fen ilimlerini de öğrenmek suretiyle dirayetli bir kimse olarak yetiştirildi.
Patrona Halil isyanı esnasında âsilerin taşkınlıkları, Sultan 3. Ahmed Hân’ı tahttan çekilmeye zorladı. Yapılan görüşmelerin ardından, Sultan 2. Mustafa Hân’ın oğlu Şehzade Mahmud, amcası Sultan 3. Ahmed Hân’ın huzuruna getirildi.
Sultan 3. Ahmed Hân, yeğenini tuttu ve alnından öptü. Şehzade Mahmud da hürmetle amcasının elini öptü. Sultan 3. Ahmed’in oğulları, Şehzâde Mahmud’a biat ettiler.
Sultan 1. Mahmud, gecenin ilerleyen saatlerinde Hırka-i Şerîf dairesine geçti ve kendisi için hazırlanan tahta oturup âsilerin temsilcileriyle görüştü. Daha sonra saray ileri gelenlerinin biatini kabul etti.
İsyanı Bastırıp İdarî Sorunları İvedilikle Çözüme Kavuşturdu
Sultan hüviyetiyle edâ ettiği ilk Cuma namazını müteakip, Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretlerinin mânevî huzurunda kılıç kuşandı. Gerçekleştirilen cülûs merasiminin ardından, idarede önemli değişiklikler yapmak suretiyle başladığı çalışmalarını bütün hızıyla sürdürdü.
Sultan 1. Mahmud Hân, içeride süregelen isyanları bastırdığı gibi, dış politikada da uyumlu ve uzun vadede önemli neticelere vesile olacak şekilde dengeli ve ılımlı bir tavır benimsedi. Onun saltanat devresi, isyanlara ve çeşitli olumsuzluklara maruz kalmış olan Osmanlı’nın, rahat bir nefes aldığı dönem olarak tarihe geçti.
Devlet-i Aliyye’nin İzzetini Muhâfaza Etti
Osmanlı’nın izzetini muhafaza etmişti. İstanbul limanında demirli bulunan bir İngiliz gemisinin hata ile top patlatması sonucunda sefirler, Osmanlı Sultanı önünde hakir bir duruma düşmüş, konunun üzerini kapatabilmek için epeyce gayret sarf etmişlerdir.
O devirde Venediklerin durumu da İngilizlerden farklı olmamış, onlar da Osmanlı’ya karşı hürmetkâr davranmış, gelişen birtakım hâdiselere bağlı olarak Veziriâzamın gazabı karşısında susmaktan başka bir şey yapmamışlardır.
Dönemin Rusya’sı açısından da durum farklı gelişmemiş, onların temsilcileri de tahta yeni çıkmış olan Sultan 1. Mahmud’u tebrik etmek için üst seviye ziyaretlerde bulunmuşlardır.
Bazı Hususiyetleri ve Meslekleri
Osmanlı padişahları, Sultanlık makamında bulundukları gibi, bir ya da birden fazla meslekte de mahir, her biri sanatkâr kimselerdi. Sultan 1. Mahmud da meslek zengini biriydi. Hilalci, mühür kazıcısı ve aynı zamanda iyi bir kuyumcuydu. Oymacılıkta da son derece başarılıydı. Türkçe ve Arapça şiirler yazar, “Sebkatî” mahlasını kullanırdı.
Sultan 1. Mahmud Devrinde Mevlid Merasimleri
Sultan 1. Mahmud Hân, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in doğumu şerefine tertip edilen Mevlid merasimlerini daha şümullü ve ihtişâmlı bir hâle getirdi. Eyâletlerden büyük kadılar, müderrisler ve mollalar merkezdeki merasime iştirâk ediyorlar, Sultan Camii’nin (Sultanahmet Camii) imamları mevlid-i şerîf okuyorlardı.
Kur’ân-ı Kerîm tilâvetleri, Naat-ı Şerîfler ve methiyelerin ardından Mekke Şerifi’nin mektubu okunuyor, bu okuma esnasında padişah da dâhil bütün hazirun ayağa kalkıp edep duruyordu.
24 sene boyunca tahtta kalan Sultan 1. Mahmud Hân, icraatları bakımından ismiyle müsemma bir kimse olarak değerlendirilip taltif edilmiş ve medeniyetin yükselmesi, ilim ve irfana yönelik çalışmaların artması konusunda büyük katkı sağladığı ifade edilmiştir. 13 Aralık 1754 Cuma günü vefât etmiş olan Sultan 1. Mahmud Hân, Yeni Camii yakınlarındaki Valide Turhan Sultan Türbesi’nde medfûn bulunmaktadır. Mevlâ Te‘âlâ rahmet eylesin.