Ebû Süfyân ibni Harb (Radıyallâhu Anh)ın kızı olan Ümmü Habîbe (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemiz, evvelâ halasının oğluyla evlenmiş ve onunla Habeşistan’a hicret ettikten sonra kızları olmuş, bu kızına nispetle “Ümmü Habîbe” künyesiyle anılagelmiştir. Kocasının vefâtından sonra birtakım sorunlarla karşı karşıya kaldı. Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Ümmü Habîbe (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemizi nikâhlamayı uygun buldu ve Necâşî’ye gönderdiği mektupların ardından, vekâlet yoluyla nikâh kıyıldı.
Nikâhın İncelik ve Sonuçları
O sırada İslâmiyet’i henüz kabul etmemiş olan Ebû Süfyân (Radıyallâhu Anh), bu evliliği memnuniyetle karşıladı. Âlimlerimiz, Ebû Süfyân (Radıyallâhu Anh)ın kalbinin bu evlilik vesilesiyle İslâm’a ısındığını tespit etmişlerdir. Nitekim bu bağlantı, Hudeybiye Antlaşması ile ilgili görüşmelerde de Müslümanların lehine faydalar sağlamıştır.
Hazreti Muâviye (Radıyallâhu Anh) Ümmetin Dayısıdır
Hazreti Muâviye (Radıyallâhu Anh), Ümmü Habîbe (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemizle -baba bir- kardeş olması vesilesiyle “ümmetin dayısı” olarak anılmıştır.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in âhirete irtihallerinden sonra otuz yıl daha hayat süren Ümmü Habîbe (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemiz, her dâim hürmetle muamele görmüş, fitne günlerinde Hazreti Osman (Radıyallâhu Anh) efendimizi desteklemiş ve zor günlerde ümmete annelik etmiştir.
Vefâtı ve Kabri
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) tarafından cennetle müjdelenmiş olan Ümmü Habîbe (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemiz, hicretin 44. (42 ve ya 59 tarihleri de zikredilmiştir) senesinde Medîne-i Münevvere’de vefât etmiş ve Cennetü’l-Bakî‘ kabristanına defnedilmiştir. Mevlâ Teâlâ, şefâatlerine nâil eylesin!