İçerisinde bulunduğumuz milâdî senenin 29 Ağustos günü, güneşin batışıyla birlikte hicrî 1443. seneyi geride bırakmış ve 1444. hicrî sene başını idrâk etmiş olacağız inşallâh. Sene başını, geçmişe yönelik bir muhâsebe olarak hakkıyla değerlendirenlerden olmayı diler, yeni hicrî seneyi bizler için hayırlı ve mübârek kılmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederiz.
Muharrem-i şerîf, haram aylardan olup ibâdet ve tâat karşılığında mükâfatın katlandığı, ecrin bol verildiği fazîletli bir aydır. Bu sebeple, Muharrem-i Şerîf’ten gafil olmamak ve ihyâ niyetiyle tamamını büyük bir özveriyle geçirmek, şuurlu bir mü’min için mühim bir gaye olmalıdır.[1]
Bu mübârek ayın da aralarında bulunduğu haram aylardan Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle bahsedilmiştir: “Şüphesiz Allâh katında ayların sayısı, Allâh’ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısında ay olarak on ikidir ki, haram olan dört de onlardandır.”[2]
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) haram ayları Zilka‘de, Zilhicce, Muharrem ve Receb olarak açıklamıştır. İbnü Abbas (Radıyallâhu Anh)dan, Fecr sûresinde üzerine yemin edilen “fecr”den maksadın Muharrem ayı olduğu şeklinde bir rivayette bulunulmuştur. Aynı sûrede, yine üzerine yemin edilen on gecenin, Muharrem ayının ilk on gecesi kabul edildiği de belirtilmiştir.[3]
Zilhicce’nin Son ve Muharrem’in İlk Gününü Oruçlu Geçirmek
Zilhicce’nin son ve Muharrem’in ilk gününü oruçlu geçirmek, bu mübârek ayı ihyâ niyetini sağlam tutma ve bu amele yönelik müjdeye tâlip olma açısından önem taşır. Nitekim bu konuyla ilgili şöyle rivâyet edilmiştir: “Zilhicce’nin son günüyle Muharrem’in ilk gününü oruçlu geçiren kişiye Allah Te‘âlâ elli senelik keffâret yazar.”
Sene Başı ve Sene Sonu Duâları
Haram aylardan olmanın yanında, hac menâsikinin îfâ mevsimini ve kurban bayramı günlerini ihitivâ eden Zilhicce ayı gönül dünyamıza veda ederken, yeni bir hicrî seneye kavuşmanın şükrünü edâ için hamd ve duâda bulunmak icap eder. Bu itibarla, güneş batmadan önce sene sonu duâsında bulunulması ve güneşin batışını müteakip de sene başı duâsı yapılarak ibâdet ve tâat konusunda tam bir kararlılıkla yeni seneye başlanması uygun olur. Sene sonu ve sene başı duâlarının metni, meâli ve fazîletine dair bilgiler:
Haram Aylarda Oruç Tutmanın Fazîleti
Pazartesi ve Perşembe günleri, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri ile eyyâm-ı bîyz olarak ifade edilen hicrî ayların 13, 14 ve 15. günlerinde oruç tutmaya yönelik fazîletler esas alınarak, haram aylar arasında yer alan Muharrem ayında oruç ibâdetine, sâir aylara nazaran daha çok ağırlık verilmelidir. Haram aylarda oruç tutmanın fazîletine dair bilgi almak için tıklayınız.
Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim herhangi bir haram aydan perşembe, cumâ ve cumartesi olmak üzere, üç günü oruçlu geçirirse, kendisine (tuttuğu her güne karşılık) iki sene, (başka bir rivâyette;) yediyüz sene, (diğer bir rivâyette ise;) dokuz yüz sene ibâdet (sevâbı) yazılır.” [4]
Enes (Radıyallâhu Anh)ın, bu hadîs-i şerîf hakkında, “Ben bunu Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)den işitmemişsem, kulaklarım sağır olsun” dediği rivâyet edilmiştir. Bir başka rivâyette de şöyle buyrulmuştur: “Haram aydan bir gün oruç tutana, Allah Te’âlâ her gününe karşılık, bir ay (oruç tutmuş sevâbı) yazar.” [5]
Hicrî Sene Başı
Günümüzde insanların ekseriyeti dinî gün ve geceler konusunda büyük bir gaflet içerisindedir. Nitekim Hıristiyanların yılbaşı kutlamalarının gündemi büyük ölçüde meşgul ettiği görülürken, dinî açıdan fazîlete sahip olan gün ve gecelerin gündeme pek gelmediği görülür.
Mürşidimiz Mahmud Efendi Hazretleri, bu konuları daima hatırlatmış ve insanları birbirlerini teşvik edici olmaları hususunda öğütlemiş ve bir sohbetinde konuyla ilgili şöyle buyurmuştur:
“Muharrem, Kamerî takvimin ve ‘haram aylar’ olarak bilinen 4 ayın da ilkidir. Hicrî Takvim, Peygamberimiz Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Mekke’den Medine’ye hicretini başlangıç kabul eden ve Ay’ın Dünya çevresindeki dolaşımını esas alan bir takvim sistemidir. ‘Hicret’ hadisesinin milât olarak kabul edilip ‘takvim başlangıcı’ haline getirilmesi, ‘Hicret’ten 17 yıl sonra Hazreti Ömer (Radıyallahu Anh) zamanında oldu. Yılbaşı ise Medine’ye hicret edilmesine izin verilen ‘Muharrem’ ayının ilk günü olan 1 Muharrem olarak kabul edildi.
Muharrem, hicrî ayların birincisi olup ilk günü Müslümanların yılbaşıdır. Hicrî günün hürmetine bir tavuk dahi kesmezler. Amma Hazreti İsa (Aleyhisselâm)ın doğumuyla başladığı söylenilen milâdî yılbaşında dünya ayağa kalkar.”[6]
Bu hassasiyet doğrultusunda, başta yakınlarımız olmak üzere insanları bu mübârek ayın fazîletlerinden haberdar etmeli ve sene başını, geçmişe yönelik bir muhasebe vesilesi görmeliyiz.
Dipnotlar
[1] Muharrem ayıyla ilgili genel bilgiler ve fazîletlerine dair mâlûmât için tıklayınız.
[2] Tevbe Sûresi:36’dan. Âyet-i kerîmenin tefsiri hakkında detaylı mâlûmât için tıklayınız.
[3] Haram ayların özellikleriyle ilgili mâlûmât için tıklayınız.
[4] Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat, No:1810
[5] Gazâlî, İhya, Kitab-u esrari’s-savm, Fasıl:3, 1/281
[6] Mahmud Efendi Hazretleri, Sohbetler